Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Deniz Demir

Deniz Demir
@bahard2
Söylediğimiz her yalanla gerçeğe borçlanırız.Er ya da geç o borç ödenir.
Öğrenci
70 okur puanı
Ağustos 2018 tarihinde katıldı
Çiçekler nasıl kendi rengini seçemiyorsa biz de olmak zorunda bırakıldığımız şeyden sorumlu değiliz. Stoker(2013)
Reklam
Öğret bana,nasıl unutulur düşünmek? William Shakespeare
“Yıllar önce okuduğum işe yaramaz bir kitaptaki tek işe yarar cümle şuydu: İnsanın kullandığı ilk alet, başka bir insandır.” Hakan Günday

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Bu kötümser olmak değil; dünya berbat bir yer." José Saramago
Peki ya silinip gitsem öylece Dünyanın yüzüne tükürüp gitsem buralardan Tek bir ben parçası bırakmadan üstelik Yaşadım diyebilir miyim sahi o zaman Yitip gitmeler dahil midir yaşama Cemre Doğan
Reklam
hiçbir yararı olmayacağını bile bile insan kalmanın çok önemli olduğunu düşünüyorsan onları yendin demektir. George Orwell
Manuş Baba-İki Gözümün çiçeği
youtu.be/FtJ_EIWhdew Yaşamanın güç olduğu bir dünyadan uzağa,çocuklukta tadılmış bir huzura kaçmak gerekti.
Saian-Öğlen Ayartması
youtu.be/ic-dRACtwBM bir kız bilirdim kara sevdalı fakat kızın sevdiği komünistmiş
"Yasalara saygı duyanların ve sosis sevenlerin, onların, nasıl yapıldıklarını görmemeleri gerekir." M.Twain
Yalnızlık bütün olağanüstü kafaların yazgısıdır, onlar bu yalnızlıktan zaman zaman yakınsalar da ehveni şer olarak hep onu seçeceklerdir. Schopenhauer
Reklam
“ Nasıl da sessiz yaşanıyor, gürültüler ortasında “
"Çırpınıp durduğumuz bu aptallıklarla dolu yaşamda umutsuzluğa düşmemek için yazılır bir roman.En karamsarıı bile var olduğuna inandığı,ya da olmasını beklediği birilerine,onlara bilmedikleri bir yanlarını göstererek ulaşma çabasındadır..." Vedat Türkali
Toplum;aptal kafaların sığ ve yavan gevezeliklerini,büyük beyinlerin düşüncelerinden daha ikna edici bulur... Schopenhauer
Ey siz normaller! Ey hiç delirmeyenler! Ey hiç alkol komasına, aşk komasına, öfke, ihtiras, intikam komasına girmeyenler! Kendi sularını bulandırmamak için etraflarındaki kan göllerini Abant Gölü'nde mesire yapıyormuş gibi seyredenler! Ey biz delirenlere hor bakıp, iğrenç normalliklerini burnumuza dayayarak alay edenler! Nasıl yaşıyorsunuz? Nasıl yaşayabiliyorsunuz normal normal? Ermiş desem değilsiniz.... Bilge desem, aşkın desem, vâkıf desem değilsiniz.... Yoksa kaşar mısınız, tipiniz mi öyle gösteriyor? İntihara tapınır, her gün bir Nilgün Marmara, Sylvia Plath cümlesi attırırsınız sayfanızda, iş realiteye geldi mi saçınızın teline kıyamazsınız.... Bukowski'ye tapınır, bir gün alkolün dibine vurup sokaklarda sabahlayamazsınız.... Aşk! Aşk! Aşk! diye yırtınır, aşkınız için çöpünüzü tehlikeye atmazsınız.... Özgürlük sadece sizin için, eşitlik sadece sizin içindir, "öteki"nden tiksinirsiniz.... Normalliğini sevdiklerim, dünya sizinle dolu ve pek pis kokuyor! Lütfen artık ya delilere tapınmaktan vaz geçiniz, ya da deliriniz! Zira, sizin normalliğiniz bu dünyayı delirtiyor! Rabia Mine
Reklam
“-Ateist için kutsal olan bir şey var mıdır ki? Evet vardır!Bireysel insan aklı.Bir çocuğun çarpım tablosunu ezberlemesinde,şu bağırdığınız aminlerdekinden,kutsallığın kutsallığından ve şükürlerden çok daha kutsallık vardır!Bir fikir,bir katedralden daha büyük bir anıttır.İnsanın bilgisinin,zihninin gelişmesi,yılana dönüşen sopalardan ya da ikiye ayrılan sulardan daha büyük bir mucizedir.” Inherit the Wind(1960)
Fecebook’ta “Boşanmış Mağdur Babalar”diye bir grup var.Bu gruba Emine Bulut’un katili Fedai Varan’da bir zamanlar üyeymiş.Ve bu grubun kurucusu Mehmet Özen denen şerefsiz Fedai Varan’ı kahraman ilan edip şu cümleleri kurmuş;”Aslan parçası meydanda karıyı boğazlamış,yüreğim buz gibi oldu,biz bu yiğit kadar olamadık.” Olay fazla bilinmiyor,paylaşırsanız sevinirim...
Kavgayı, bir yaprağın üzerine yazmak isterdim sonbahar gelsin yaprak dökülsün diye Öfkeyi, bir bulutun üzerine yazmak isterdim yağmur yağsın bulut yok olsun diye Nefreti, karların üzerine yazmak isterdim güneş açsın karlar erisin diye ...Ve dostluğu ve sevgiyi, yeni doğmuş tüm bebeklerin yüreğine yazmak isterdim onlarla birlikte büyüsün bütün dünyayı sarsın diye Yılmaz Güney
Bir kadın vardı çırılçıplak... Kucağında yavrusu sütten kesilmemiş... Yıl 38 miydi bilmem yer Dersim mi... Kurşuna dizilirken onlar ilk orada duymuştum bu ürkütücü sesi.. Göğsü yarılmış,içinden göğü alınmış.. Yıl 78 miydi bilmem yer Maraş mı... Orada duydum sonra yine aynı nakaratı. Yakılmış bağlaması,kitapları yakılmış... Yıl 93 müydü bilmem yer Sivas mı... Orada duydum yine bu korkunç senfoniyi... Bilmem nedir kıyamet nedir cehennem... Ama allah ekberdir... Ayrılırken bir çocuğun başı gövdesinden..! "Allahuekber!" Bir kadın vardı çırılçıplak... "Allahuekber!" Bir adam vardı kara,kömürden... "Allahuekber!" Gün hangi gün bilmem bu hangi gezegen
Reklam
Ortalama insanda herhangi bir günde herhangi bir orduya yetecek kadar ihanet, nefret, şiddet ve saçmalık vardır. Ve cinayet konusunda en becerikliler, cinayet karşıtı vaaz verenlerdir. Ve nefreti en iyi becerenler,