Bu yazardan okuduğum ilk kitaptı. Başlarda kitaba alışmam ve uyum sağlamam zor olsada ilk 100 sayfadan sonra kitap sizi içine almayı başarıyor. Kitapta İspanyada doğan bir müslümanın hayatını okuyoruz. Ama sadece kitap İspanya ile sınırlı kalmıyor. Afrika, Mısır, İtalya gibi birçok yerin kültürlerini, devletlerini , yöneticilerini, ekonomisini okuma fırsatı buluyoruz. Kitabın Roma bölümü hariç tarih ve kurgu çok iyi harmanlanmış bir şekilde veriliyor ve sıkılmadan okuyorsunuz. Son bölüm de ise bir roman değil de Roma ile ilgili tarihi belgelerin derlemesini okumuş gibi hissettim. Sonlara doğru okunması güçleşen bir kitap.
Yazar kendi düşüncelerini direkt söylemesede taraflı bir dille yazıldığı çok belli olan bir kitap. Okursanız hangi tarafta olduğunu anlamanız çok uzun sürmeyecek.
"Benim Arapça, Türkçe, Kastilya dili, Berberi dili, İbranice, Latince, sokak İtalyancası konuştuğumu duyacaksın; çünkü bütün diller ve bütün dualar benim dillerim, benim dualarım. Fakat ben hiçbirine ait değilim. Ben yalnızca Tanrı’ya ve dünyaya aidim; ve yakında bir gün yine onlara döneceğim.”