Sen dalı budağı bırak da asıl ve kök için ağla. Aslı düşünerek üzüntü duymaya bak! İnle, feryat et ki, o dal ve budağın filizlendiğini, ayağına serpildiğini göresin. Bütün büyüklenmeler, ululuklar, başkanlıklar, her fende başta gelen üstatlar, senin önünde başlarını yere koysunlar. Sen onlara hiç dönüp bakma! O zaman, onları yanından kovsan bile artık gitmezler. Ama sen bu dallara budaklara yapışırsan, aslı ve kökü elden kaçırırsın. Dallardan da bir şey elde edemezsin.
Allahın yaratışındaki güzelliği görmek ancak, uyanık bir kalp ile mümkündür...
Reklam
Bak yanakların itiraf ediyor her şeyi, Gözlerin açıkça belli ediyor duygularını.
Artık yolun kenarında yürüyorum Varsın saçlarım dağılsın Onları rüzgara emanet ediyorum Varsın konuşsun onlar Ben hiç sevilmeyen siyahı seviyorum Bak elimde şemsiye Ben ıslanmayı seçiyorum
Şiirler söylenir, şiirler biter Biz bu sevdayı neresine sakladıkdı sen ona bak da Kahverengi avuçlarına mı gözlerinin Tam oradan mı kahverengi yağan bir aydınlığa.
Sayfa 141 - YKYKitabı okudu
Gerçeğin nasıl birden çok yüzü varsa, insanların da gidecek daha fazla benliği olmaktadır.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.