88 syf.
·
Puan vermedi
Şartların mı esiriyiz bakış açımızın mı
7 hikayeden oluşan kitapta 2. Dünya Savaşının getirdiği karamsarlıktan payını alan Hidayet'in ruh haline tanık oluyoruz. Genel konuları toplumdan kaçış, toplumun kokuşmuşluğu, kaderden kaçamama, yozlaşmış insan ilişkileri. Spoiler içerir: 1. Aylak Köpek Haz peşinde koştuğu için yaşam konforunu, sahip olduklarını kaybeden bir köpek
Aylak Köpek
Aylak KöpekSadık Hidayet · Yapı Kredi Yayınları · 20002,778 okunma
Nasıl da güzel bir anlatış...
Bak ne diyor Stefan Zweig: " Hayır; sağlamları, kendine güvenenleri, gururluları, neşelileri,sevinçli olanları sevmenin anlamı yoktu; onların ihtiyacı yoktu buna.Bu gibiler sevgiyi, sanki kendilerine ödenmesi gereken bir borçmuş gibi, yukarıdan bakarak, umursamaz bir halle kabul ederler. Bir insanın kendisini vermesi, onlar için gelişigüzel bir olay, saçlarına taktıkları bir süs, kollarına geçirdikleri bir bileziktir sanki. Ancak kaderin tokadını yemiş, kendine güvenini yitirmiş, hor görülmüş çirkin yaratılmış olanlara sevgi gerçek bir destek olur. Yalnız böyleleri bilir sevmeyi, sevilmeyi; şükran duygularıyla, alçak gönüllülükle sevmek gerektiğini ancak onlar bilir."
Reklam
104 syf.
8/10 puan verdi
·
4 saatte okudu
Dostum Hakan'a...
YouTube kitap kanalımda Hakan Sarıpolat'ın Cıs kitabını önerdim: ytbe.one/o73ZS-Wrw04 4 yıl önce "Eskiden buralar hep dutluktu" diyebileceğimiz sessiz sakin zamanlarda, almışım başımı hunharca Stefan Zweig okuyorum. Ama ne okuma... Satranç'lar, Korku'lar, Gömülü Şamdan'lar... Bütün kitaplarını bitirmeye ant
Cıs
CısHakan Sarıpolat · İthaki Yayınları · 2021373 okunma
Bak ne diyor Stefan Zweig: "Hayır, sağlamları, kendine güvenenleri, gurur­luları, neşelileri, sevinçli olanları sevmenin anlamı yoktu; onların ihtiyacı yoktu buna. Bu gibiler sevgiyi sanki kendilerine ödenmesi gereken bir borçmuş gibi, yuka­rıdan bakarak, umursamaz bir halle kabul ederler. Bir insanın kendisini vermesi, onlar için gelişigüzel bir olay, saçlarına taktıkları bir süs, kollarına geçirdikleri bir bileziktir sanki. Ancak kaderin tokadını yemiş, kendine güvenle­rini yitirmiş, hor görülmüş, çirkin yaradılmış olanlara sevgi gerçek bir destek olur. Yalnız böyleleri bilir sev­meyi, sevilmeyi; şükran duygularıyla, alçak gönüllülük­le sevmek gerektiğini ancak onlar bilir.
Sayfa 34 - Şule Yayınları Ağustos 2019Kitabı okudu
Bak ne diyor Stefan Zweig: "Hayır, sağlamları, kendine güvenenleri, gururluları, neşelileri, sevinçli olanları sevmenin anlamı yoktu; onların ihtiyacı yoktu buna. Bu gibiler sevgiyi sanki kendilerine ödenmesi gereken bir borçmuş gibi, yukarıdan bakarak; umursamaz bir halle kabul ederler. Bir insanın kendisini vermesi, onlar için gelişigüzel bir olay, saçlarına taktıkları bir süs, kollarına geçirdikleri bir bileziktir sanki, Ancak kaderin tokadını yemiş, kendine güvenlerini yitirmiş, hor görülmüş, çirkin yaradılmış olanlara sevgi gerçek bir destek olur. Yalnız böyleleri bilir sevmeyi, sevilmeyi şükran duygularıyla, alçak gönüllülükle sevmek gerektiğini ancak onlar bilir.”
Stefan Zweig okuyacak yerim kalmadı. Bugün okulda hoca Stefan Zweig kitabı ile gelmiş. Neden okuyorsun, dedim. İlaç gibi incecik kitaplar diyor. Günlük bir kitabı bitiyor, diyor. Bak sen o kütük gibi kitabı (Kitle ve İktidar) okuyorsun, iki aydır bitmedi, diyor. Ne gerek var kitap taşımaya diyor, bak ben günlük götürüyorum, diyor. Olmuyor, rahat bırakın Zweig'ı. O da mutlu olmazdı böyle olmaktan. Yakasını bırakın adamın.
Reklam
105 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.