5:93 tefsirinden
Görülüyor ki, bu âyette iman ve güzel amel iki defa ve takva üç mertebe olarak zikredilmiş ve neticede ihsan mertebesine gelmiştir ki, takvanın bu üç defa zikri, çeşitli vecihlere ve takva mertebelerine işarettir. Birinci olarak, geçmiş, şimdi, gelecek, üç zamana işarettir. İkinci olarak üç hâle işarettir ki, birincisi insanın kendisiyle yine
Kuranı baştan sona inceleyen biri Hz. Peygamberin beşer üstü ve mitolojik bir özellik taşımadığını görür ve onun insanlardan ayrıcalıklı yönünün vahiy alan bir elçi olduğunu fark eder. (Bknz: Bakara,159 Âl-i İmran, 164 İsra, 93)
Sayfa 37 - ilâhiyatKitabı okudu
Reklam
Bütün Alıntılar
yazmak, bir anlamda buluşmakmış. Aynı sıkıntıları, aynı endişeleri, aynı umutları paylaşanların buluşması, zaman- ları farklı olsa dahi... 7 Fakat guguklu saat misali, sunulan her fırsatta konuşmaya kalk- mak, bu devrin müzmin hastalıklarından biridir. 15 "Dilinizin sınırları, dünyanızın sınırlarıdır ... " Ludwig
Bilgi olmadan bir şeye iman ettiğimizde Kur'an'ın İmanınız size ne kötü şeyi emrediyor. (Bakara, 93) uyarısı ile karşılaşırız.
Sayfa 135
Yunus suresinin 19. ayetinde (çeviri Diyanet’in) şöyle denir: “İnsanlar bir tek ümmettiler, sonra ayrılığa düştüler…” Bakara Suresinin 213. ayetinde de, insanların başlangıçta “tek bir ümmet” yani “aynı inancı paylaşan bir topluluk” olduğu anlatılır. Ayrıca anlatıldığına göre, “Tanrı isteseydi, tüm insanları BİR TEK ÜMMET yapabilirdi”. (Bkz. Hûd: 118; Nahl: 93; Şûra: 8.)
Bakara Suresi, 93. Ayet Dipnotu
Aslında iman keşfedilmemiş defineye benzer. Onun sahibine yararı ancak keşfedilmesiyle mümkündür. İmanın keşfi ise sahibini iyiye, doğruya ve güzele götürebilecek iktidara sahip olmasıyla kendini belli eder. İnanç mücerret olarak her zaman sahibine yararlı bir unsur değildir. Sahibini kötü yola götüren inanç da vardır. Bu nedenle asıl olan bir inanca sahibi olmak değil, sahibine doğruyu emreden bir inanca sahip olmaktır.
Sayfa 32 - DÜŞÜN YAYINCILIKKitabı okudu
Reklam
Geri14
50 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.