Peygamberimizin günlük yaşamda yapıp ettikleri ya da söyledikleri vahiy değildi. Şayet Kur'an dışında söyledikleri de vahiy olsaydı peygamberimiz bunca ayeti Allah tarafından uyarılmazdı( Tevbe suresi 43, Tahrim Süresi 1) hata ve günahı olmazdı( Muhammed Suresi 19 ) insanlara danışmazdı ( Ali İmran Suresi 159 )herhangi bir konu ile ilgili ayet beklentisi içinde olanlara karşı Allah'tan bir ayet gelmesini beklemezdi.( A'raf Süresi 203) Yine kendisine sorulan sorular ile ilgili açıklama getiren ayetlerin başında "Sana soruyorlar. De ki" şeklinde ifadelerin ve sorulara yönelik açıklamaların gelmesi gerekmez , doğrudan kendisi bu soruları açıklık getirebilirdi.(Bakara suresi 215, Maide Suresi 4, A'raf Süresi 187) .Ya da ayetlerle açıklanmamış bir konu hakkında peygamberimizden fetva istediklerinde peygamberimiz hükmünü verebilir ve o konuda fetvanın Allah'tan gelmesini beklemeyebilirdi . Ancak ayetler istedikleri fetvayı Allah'ın verdiğine dikkat çekmektedir. Demek ki Peygamberimizin her söz ve eğilimi vahiy değildi o da konuların açıklık kazanabilmesi için Allah'tan gelecek vahiy beklemekteydi.
Kur’ân'ı kerim 114 sure'den oluşur. Bu surelerin 86'sı mekke dönemi, 28'i ise Medine dönemin de inmiştir.
- Fatiha Suresi Kur'an'ın ilk suresidir. Sure, 7 ayetten oluşur. Mekke döneminde inmiştir, ve iniş sırasına göre 5. suredir. Fatiha Suresi'nin ilk sure olması, surenin içeriğinde Kur'an öğretisinin bir
"Allah"a "Tanrı" denebileceğinin en başta gelen kanıtları, kuşkusuz ayet ve hadislerdeki kanıtlarıdır:
Bakara Suresi'nin yukarıda sunulan 163. ayetinin; Diyanet'in resmi çevirisindeki anlamı aynen şöyledir:
"Tanrı'nız bir tek Tanrı'dır. O, merhamet, eden, merhametli olandan başka Tanrı