1992 Mayıs'ında Türk medyası, bir grup lise öğrencisinin, Simav'daki
(Kütahya) lise müdürünün emriyle, izin alınmadan
bekaret testine tabi tutulmaları ve maalesef kızlardan birinin bu
nedenle intiharı olayını incelemiştir. Bekaret testleri ve intihar
üzerine tartışıldığı sıralarda, dönemin sağlık bakanı Doktor Yıldırım
Aktuna'nın, Bakırköy Akıl Hastalıkları Hastanesi'nde başhekim olduğu sırada, kendisinin kadın hastaların düzenli olarak
her ay bekaret testinden geçmesini emrettiği öğrenilmiştir.
Onun savunması, bu uygulamanın kadınları, erkeklerin (hem
hastaların hem de çalışanların) cinsel istismarından korumak
amacıyla yapıldığı şeklinde olmuştur. Bu paradoks vurgulanmaya
değer: Sosyal demokrat kökenli bir sağlık bakanı, kadınları
erkeklerin cinsel istismarından korumak için, kadınların bedenlerinin
tıp aracılığıyla kontrolünü ve gözetimini önermiştir.