Bu yıl aldığım kararlardan birisi de okuduğum kitaplar için inceleme yazısı yazmak olacaktı. O zaman İskender Pala'nın efsane kitabı Abum Rabum ile başlayalım;)
Abum Rabum'dan çok etkilendiğimi söyleyerek başlamak istiyorum. Kitabı okurken içinde geçen tarihi olaylara tanıklık etmişim gibi hissettim. Kitabımız Japonya'da genç bir sümeroloğun öldürülmesiyle başlıyor ve tabi ki olaylar sadece Japonya ile sınırlı kalmıyor. İstanbul, Adıyaman, Kudüs gibi tarihi öneme sahip şehirlerinde geçtiği çok çeşitli bir serüvene tanıklık ediyoruz. Zelot olan Zara isimli bir kadın tarafından konuya giriş yapmaya başlıyoruz. Kitabın ayrıntılarından bahsedersem inceleme yazım hiç bitmeyebilir, onun için ben kitap hakkında birkaç fikrimi söyleyip bitirmek istiyorum. Kitapta, İbrahim'in öğretilerinin peşine düşmüş ve öğretilere sahip çıkmaya çalışan örgütlerin uzun bir listesini görmüş oluyoruz. Tarih ve mitoloji kaynaklı unsurları cümleler içerisinde ustalıkla sergileyen İskender Pala'ya hayran kaldım. Sümer Medeniyetine karşı ilgim arttı. Bir sürü bilgi öğrendim. Kitap sayesinde Nemrut Dağına aynı gözle bakmadığımı fark ettim. Peygamberler tarihine olan ilgim fazlasıyla arttı. Tarih, arkeoloji, mitoloji ve gizem sevenler için bu kitap sizi ziyadesiyle tatmin eder diye düşünüyorum. Çok fazla düşünmeye iten ve beni gece gündüz araştırmaya yönlendiren kitaba sonsuz teşekkürlerimi sunarım.