Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
«Kişinin ilişkisinde yolculuk ve yoldaşlık önemli olursa hayatı hiçbir zaman tekdüze olmaz. Bu yüzden ilişkilere "ne alırım ne veririm"den ziyade birbirinize iyi bir ekip arkadaşı, iyi bir yoldaş olabilir misiniz gözüyle bakmak gerek.»
Sayfa 150
Devrimin yangınında, Napoléon'un destansı ışığında onun görünüşte mütevazı, geride duran ama gerçekte her şeye karışan ve çağı biçimlendiren varlığını fark etmek için tarihe derinlemesine bakmak gerekir.
Sayfa 26 - Can Yayınları
Reklam
"Bunu neden vaptın?" diye inledi. Çok narin, ufak ve tamamen pislikle kaplanmış haldeydi. "Pisliğin tekiyim," dedim pembe okul çantasını sırtımda kıpırdatıp onu daha yakınıma çekerken. "Sürekli işleri batırırım." "Bilerek mi yaptın?" "Ne? Sözleri beni aniden durduracak kadar afallatmıştı. "Havır." Yüzüne bakmak için eğilirken kaşlarımı çattım. "Bunu sana asla yapmam." "Söz mü?" "Evet," diye homurdandım. Ardından onu yukarı çekip vücudunu benimkiyle bütünleştirdim. "Söz veriyorum."
Bir sürü gevezelik ettim. Bitmesi gerekirdi bunların artık. Yeni sözler, yeni yaşantılar bulacağımı sanıyordum. Bu acılar, yüreğimi paslandırmış oysa. Sevmek zor geliyor. Alışamamışım: yoruluyorum. Her an sevdiğimi düşünemiyorum. Bazan atlıyorum. Boşluklar oluyor. Bunları boş sözlerle doldurmaya çalışıyorum. Oysa ben her an sana bakmak, bir sözünü kaçırmamak; bir kıpırdanışını, yüzünün her an değişen bütün gölgelerini izlemek, her an yeni sözler bulup söylemek istiyorum. Her mevsimde, her gittiğimiz yerde, insanlarla ve insanlarsız, aşkın değişen yansımalarını görmek istiyorum. Bütün bunlar beni yoruyor. Sen orada duruyorsun ve beni seyrediyorsun sadece. Senin için sevmek, su içmek gibi rahat bir eylem. Ben, her an uyanık olmalıyım.
Maziye, mesaibe kader nazariyle; ve müstakbele, meâsiye teklif noktasından bakmak lâzımdır.
İnsan beklentilere kapıldıkça kendi yolundan uzaklaşmaya başlar. Başka yüzlere bakıp başka sözlere kulak kabarttıkça yorulur, yavaşlar. Yürüdüğü yolda başkalarının onayını, başkalarının inancını değerli bulsa da o yolu kolaylaştıracak olanın, sadece ileriye bakmak olduğunu biraz geç anlar.
Reklam
"Her ebeveynin, çocugunun gelişimi için doğrudan kendi öz vaktinden zaman ayırması gerekir. Üstelik bu ihtiyaç içinden gelmelidir çünkü zorunlu olana"çocuğa bakmak" denir. Oysa bizim ihtiyacımız olan bakmak değil, görmektir."
Ama kendini okuduğu şeye iyice kaptırmıştı, öyle ki şimdi yaptığı gibi bir an başını kaldırdığında, bunu bir şeye bakmak için değil, bir fikri aklına iyice yerleştirmek için yapardı. Bunu yapınca da, zihni yine okuduğu şeye gider ve kitabına gömülürdü.
Sayfa 196 - İş bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
Kamaşan gözlerimi ufka diktim. Ufka bakmak beklemenin ilk şartıdır.
Orada bir dakika durdu, düşündü. Toplum içindeki görevi, yolda birdenbire durup düşünen insanlara bakmak olan biri tarafından seyredildi. Sen, bekçi olmalıydın arkadaşım. Yürüyerek düşünmeğe karar verdi. Anlaşılmayan bir nedenle bir binanın üçüncü katına bakan adamın yanında durdu; onunla birlikte aynı yere baktı bir süre. Sonra ikisi de, başka bir gönüllü bekçinin sorgulu bakışları yüzünden, orada fazla kalamadılar; vedalaşmadan ayrılarak kendi yollarına devam ettiler. Demek ki, yolda durmak mümkün olmuyordu; böyle bir hürriyet yoktu. Sadece sürüklenme, kalabalığın akışına kapılma hürriyeti vardı. Durmazsam düşünemem.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.