1964 Bakmaklar
Oysa babam bilirdi yaşadığını aptes alırdı çünkü anlatacak şeyleri vardı, eğilip kalkmaları dualar okuması, doğum sancılarıyla bırakıp gitmesi anamı.
Bakmaklar
Ben nereye adımı yazsam nereyi göstersem parmaklarımla orası şapkalar yüklü bir vagondur, nerede daralmış görsem bir adamı akşamın güzelim buğusunda eli-ayağı tutulmuş bir çiçeğe uzanırken utandığını görsem işte iğrentim yayılıyor derim, işte sırtlanlar soluyor ellerimde kuşlar çoktan kapamışlar tarlalarını.
Reklam
Bakmaklar
Gün dönerdi, benzi solardı kahkahamın kapardım kapımı gevşeyen bir yanımla ve her gece yatağımda bir engerek bulmanın süregen iğrentisiyle dolardım, sesim öylece -Kusmuk Gibi- kalırdı ağzımda.
Sayfa 51 - TİYOKitabı okudu
Bakmaklar
TAN! Ölü bir keçiyle saçlarımı taramanın vaktidir sarı bir bilincin ötesini ellemek istemenin bir üzünç aralığındayız artık TAN! savulun, çıplaklığım geliyor ardımdan.
Bakmaklar
Oysa babam bilirdi yaşadığını abdest alırdı çünkü Anlatacak şeyleri vardı, eğilip kalkmaları Dualar okuması, doğum sancılarıyla bırakıp gitmesi anamı. Ah, göğe uzatıyorum bir cumartesiyi Hayın bir çalgıyı kuşanıyorum göğün huysuz kuşlarıyla GÖK! Bir kahkahaya geçirdikçe dişlerimi Bir tabut kalmıştır akşam olmaya Bir tabut beklenen bir aydınlıktır Beklenen bir ses gibi avlularda.
Bakmaklar
bir tabut beklenen bir aydınlıktır beklenen bir ses gibi avlularda.
Sayfa 52
Reklam
52 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.