Bakmaklar
Ah, göğe uzatıyorum bir cumartesiyi
hayın bir çalgıyı kuşanıyorum göğün huysuz kuşlarıyla
GÖK ! Bir kahkahaya geçirdikçe dişlerimi
bir tabut kalmıştır akşam olmaya
bir tabut beklenen bir aydınlıktır
beklenen bir ses gibi avlularda.
Sayfa 52Kitabı okudu
Bakmaklar
Gün dönerdi, benzi solardı kahkahamın
kapardım kapımı gevşeyen bir yanımla
ve her gece yatağımda bir engerek bulmanın
süregen iğrentisiyle dolardım, sesim
öylece - Kusmuk gibi - kalırdı ağzımda.
Sayfa 51 - 1964Kitabı okudu
Bakmaklar
Gün dönerdi, benzi solardı kahkahamın
Kapardım kapımı gevşeyen yanımla
Ve her gece yatağımda bir engerek bulmanın
Süregen iğrentisiyle dolardım, sesim
Öylece -kusmuk gibi- kalırdı ağzımda.
Sayfa 51Kitabı okudu
Bakmaklar
Oysa babam bilirdi yaşadığını abdest alırdı çünkü
anlatacak şeyleri vardı, eğilip kalkmaları
dualar okuması, doğum sancılarıyla bırakıp gitmesi anamı.
Sayfa 197
Bakmaklar
Ben nereye adımı yazsam
Nereyi göstersem parmaklarımla
Orası şapkalar yüklü bir vagondur
Sayfa 53
Bakmaklar
TAN! Ölü bir keçiyle saçlarımı taramanın vaktidir
sarı bir bilincin ötesini ellemek istemenin
bir üzünç aralığındayız artık TAN!
savulun, çıplaklığım geliyor ardımdan.
Bakmaklar
Gün dönerdi, benzi solardı kahkahamın
kapardım kapımı gevşeyen bir yanımla
ve her gece yatağımda bir engerek bulmanın
süreğen iğrentisiyle dolardım, sesim
öylece - Kusmuk Gibi - kalırdı ağzımda.
Sayfa 45Kitabı okudu
Bakmaklar
“Çünkü her yerde bir göğün ufak kaldığı vardı.
—akşama özgü göğsümü açardım
ey mutlu serin penceresi doğanın—
her yerde köpeksi koklaşmaların sürüp gittiği vardı...”
Sayfa 52 - Tiyo yayınları