Çünkü heryerde bir göğün ufak kaldığı vardı Akşama özgü göğsümü açardım ey mutlu serin penceresi doğanın.Heryerde köpeksi koklaşmaların sürüp gittiği vardı.Uyurken bir kadına doyar gibi kanardı ayaklarım.Kanardı ve bir irin seliyle boğulurdum her sabah...
youtu.be/oIJnrUisVhk
Ey irin mutluluğu!
Ey durmayıp ağrıyan kemiği usumun!
Uğunursam beni hazdan delirten hayvanın ortasında
ben koşarken derelerde birikirse çocukluğum,
piçliğim birikirse sesimin o hıncahınç boşluğunda
coşkunun en sağlam atıyla geliyorum
sövgüm büyüyor, ağartıyor günümü.
TAN! Ölü bir keçiyle saçlarımı taramanın vaktidir
sarı bir bilincin ötesini ellemek istemenin
bir üzümç aralığındayız artık TAN!
savulun, çıplaklığım geliyor ardımdan.
(Bakmaklar)