Birbirinden güzel yirmi iki öyküden oluşan harika bir kitaptı. Sait Faik, küçük şeylerden büyük öyküler çıkarmayı başaran büyük bir söz üstadıdır. O; bir mahalle kahvesinden, ihtiyar bir hallacın kirişinden, bir kehribar tesbihten, bir bardak sıcak sütten insanı sarıp sarmalayan sımsıcak öyküler yaratmayı başarıyor.
Hep en farklının, en yeninin arandığı günümüzde hikayecilik anlayışı da bu arayıştan etkilenir. Kocaman, gösterişli paketlerdeki dandik hediyeler gibidir yeni dönem öyküleri. Oysa Sait Faik'te öykü, yıpranmış bir gazete kağıdına özensizce sarılmış eşsiz bir pırlanta gibidir.
Özellikle kitaba da adını veren Mahalle Kahvesi, Baba Oğul, Hallaç, İzmir'e, Ermeni Balıkçı ile Topal Martı ve Sinagrit Baba adlı öykülere bayıldım.
Çok keyifli bir okumaydı, şiddetle tavsiye ederim.