Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
136 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Koleksiyonculuk ne zengin adam işidir ne gariban işi. Kimin işidir diye sorarsanız, keyfi adam işidir. Bilmem siz keyfinize ne kadar düşkünsünüzdür. Bana sorarsanız, ben az düşkünümdür de çevrem pek öyle demez bu işe: “keyfe keder” derler, “senden rahatını görmedim” derler, “bu dünya sana güzel” derler bazı ağzı bozuklarda çeşit çeşit şeyler
Alemdağ'da Var Bir Yılan
Alemdağ'da Var Bir YılanSait Faik Abasıyanık · İş Bankası Kültür Yayınları · 202010,7bin okunma
144 syf.
·
Puan vermedi
Siz hiç kahveye gittiniz mi ? Ben gittim, hem de çok gittim. Lisedeyken gittim, üniversitedeyken gittim, üniversiteden mezun olunca gittim. Şimdi gider miyim gitmem. Yahu şehirde kahveye mi gidilir, şehirde starbucksa gidilir. Oraya da ben gitmem. Köyde olsam ama öfff, kahveden çıkmam. Sabahtan akşama kadar kahvenin başını beklerim. Çay içerim,
Mahalle Kahvesi
Mahalle KahvesiSait Faik Abasıyanık · İş Bankası Kültür Yayınları · 20127bin okunma
Reklam
96 syf.
8/10 puan verdi
·
14 saatte okudu
Martılar ki sokak çocuğudur denizin...
Doğma büyüme deniz çocuğu olduğum için varlığını ve özelliklerini iyi bildiğim sevdiğim ve saydığım bir kuş türüdür martılar...daha dün iş yerimde denizi izlerken bir tanesi pat diye düştü önüme Jonathan gibi.Panikle yanına koştum.Bilinci açıktı ve çırpınıyordu.Ne olduğunu anlamak için parmaklarımla gagasını kitleyip kontrol etmeye başladım.İlk
Martı Jonathan Livingston
Martı Jonathan LivingstonRichard Bach · Epsilon Yayınları · 201167,4bin okunma
144 syf.
10/10 puan verdi
Sakarya balıkları kılçığı ile yendiğinden lezzetlidir
23 hikayeden oluşuyor SFA ‘ın Mahalle Kahvesi hikaye kitabı. 1950 yılında basılmış bu hikayeler yani 1944’te siroz teşhişi konduktan 6 yıl sonra yayınlamış.. İyileşemeyeceğini, ölümcül bir hastalığı olduğunu biliyor.. Neden otobiyografisine bu kadar yer veriyorum bu incelememde çünkü belki de ölümü, intiharı, yaşama tutunma çabasını,
Mahalle Kahvesi
Mahalle KahvesiSait Faik Abasıyanık · İş Bankası Kültür Yayınları · 20127bin okunma
102 syf.
·
Puan vermedi
"Son Kuşlar" Kısa kısa on dokuz öyküden oluşan bir öykü kitabı. Hepsi birbirinden güzel olan bu öykülerin hemen hepsinde balık, martı, deniz, balıkçı, vapur kelimeleri sıklıkla yer alıyor. Söz vermiştim kendi kendime: Yazı bile yazmayacaktım. Yazı yazmak da, bir hırstan başka ne idi? Burada namuslu insanlar arasında sakin, ölümü bekleyecektim; hırs, hiddet neme gerekti? Yapamadım. Koştum tütüncüye, kalem kâğıt aldım. Oturdum. Ada'nın tenha yollarında gezerken canım sıkılırsa küçük değnekler yontmak için cebimde taşıdığım çakımı çıkardım. Kalemi yonttum. Yonttuktan sonra tuttum öptüm. Yazmasam deli olacaktım. İyiki de yazmışsın. İyiki de içinde tutup biriktirmemişsin. Yoksa vallahi deli olurdun. Canım Mercan Ustam! Ellerinden hürmetle öperim. Mercan Usta'yı kesinlikle tanımalısınız. Mercan Usta'nın ellerine hayran hayran baksam. Testerelerini, matkaplarını, hele ellerini, hele ellerini... Hele o elleri ile yaptığı üzerinde "Gün ola harman ola." yazan boyacı sandığı. Boya sandıklarının en güzeli işte o. Dünya değişiyor dostlarım. Günün birinde gökyüzünde, güz mevsiminde artık esmer lekeler göremeyeceksiniz. Günün birinde yol kenarlarında, toprak anamızın koyu yeşil saçlarını da göremeyeceksiniz. Bizim için değil ama çocuklar, sizin için kötü olacak. Biz kuşları ve yeşillikleri çok gördük. Sizin için kötü olacak. Benden hikâyesi. Ne söylesem boş, ne söylesem anlatamam artık, iyisi susayım, bitireyim hikâyemi. Keyifli okumalar ...
Son Kuşlar
Son KuşlarSait Faik Abasıyanık · Yapı Kredi Yayınları · 201013,6bin okunma
96 syf.
9/10 puan verdi
Martı Jonathan Livingston: Kanatlarını Aç ve Hayatına Yön Ver
Richard Bach'ın 1970 yılında yayımlanan kısa romanı Martı Jonathan, sıradan bir martının özgürlük, farklılık ve kendini aşma arayışını anlatıyor. Kitap, Jonathan Livingston adlı bir martının, balıkçı teknelerinin etrafında uçuşup yemek yiyip anlamsız bir şekilde yaşayan martı sürüsünün içinden çıkarak, uçmanın ve yaşamanın anlamını
Martı Jonathan Livingston
Martı Jonathan LivingstonRichard Bach · Epsilon Yayınları · 201167,4bin okunma
Reklam
152 syf.
9/10 puan verdi
Martı
instagram.com/p/B9Z2C2an77z/?... #iyigeceler Hep kişisel gelişim kitaplarında önerilenler arasında gördüğüm ve okumayı çok isteğim güzel kitap Martı Jonathan Livingston, Richard Bach Yıl oldu okuyalı, burada şimdi yerini aldı. Durgun denizin minik dalgacıkları üzerinde, güneşin altın gibi ışıldadığı pırıl pırıl bir sabahtı. Sahilden bir mil uzaklıkta, denizi kucaklarcasına ilerleyen bir balıkçı teknesi, martılara kahvaltı zamanının geldiğini haber veriyordu. Binlerce martı, bir lokma yiyecek için mücadeleye girişmişti bile. İşte zor bir gün daha başlıyordu... Bu güzel kitapla beni buluşturan @hly_altnkr Eğer dostluğumuz zaman ve uzaklıkla sınırlıysa, o yok demektir. Zaman ve uzaklıkla sınırlı olmayanı yaşıyoruz biz. Uzaklığı yenince hep aynı yerdeyiz, zamanı yenince hep aynı anın içindeyiz. Böylece her an için birlikte olacağımızı düşünmedin mi? Kitaptan Alıntılar: Artık yaşamak için bir nedenimiz olmalı; öğrenmek keşfetmek, özgür olmak gibi. Özgürlük, var oluşun bir parçasıdır. Boş inançlar olsun, gelenekler olsun, özgürlüğü kısıtlayan ne varsa, kaldırıp atmak gerek. Yola çıkanlarımızın çoğu çok yavaştı.Nereden geldiğimizi hemen unutup nereye gittiğimizi merak bile etmeden, günübirlik yaşayarak çoğu kez birbirinin aynısı olan şeyi yaptık; bir dünyadan gelip diğerine gittik. "Yaşam için daha iyi bir amaç , bir anlam aramak sorumlulukların en güzeli değil midir? Öğrenmek araştırmak,özgür olmak Yaşamın amacı olmalıdır!.."
Martı Jonathan Livingston
Martı Jonathan LivingstonRichard Bach · Epsilon Yayınları · 201967,4bin okunma
147 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
"Artık yaşamak için bir nedenimiz olmalı; öğrenmek keşfetmek, özgür olmak gibi." Cehaletimizi kırabiliriz, becerilerimizi, yeteneklerimizi ve zekamızı kullanarak kendimizi bulabilir, kendimiz olabiliriz. En önemlisi, özgür olabiliriz. Uçmayı öğrenebiliriz! Demiş yazarımız. Ne de güzel demiş. Ne de güzel anlatmış. Durgun denizin minik dalgacıkları üzerinde, güneşin altın gibi ışıldadığı pırıl pırıl bir sabahtı. Sahilden bir mil uzaklıkta, denizi kucaklarcasına ilerleyen bir balıkçı teknesi, martılara kahvaltı zamanının geldiğini haber veriyordu. Binlerce martı, bir lokma yiyecek için mücadeleye girişmişti bile. İşte zor bir gün daha başlıyordu. Çok güzel bir öykü kitabıydı. Bir martı üzerinden insanlara güzel bir ders vermeyi hedeflemiş yazarımız. Bence bunu başarmış da. Ben çok etkilendim. Önyargılardan, baskılardan ve yargılanmaktan bahsetmiş yazarımız. Bir martının bunlara rağmen nasıl da başarılı olabileceğinden... Kitabın başından sonuna kadar her şeyi çok güzeldi. Özellikle de sonu o kadar harikaydı ki büyülendim. Basit bir anlatım, etkileyici bir konu ve dil... Gerçekten mükemmel ötesiydi. Ben çok beğendim. Mutlaka okunması gerektiğini düşünüyorum..
Martı Jonathan Livingston
Martı Jonathan LivingstonRichard Bach · Epsilon Yayınları · 201967,4bin okunma
107 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.