Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
96 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 saatte okudu
“Bir kuşu özgür olduğuna ikna etmek niye dünyanın en zor işi? Üstelik çok kısa süren bir çalışmayla bunu kendilerinin de anlaması bu kadar mümkünken?” Şartlanmışlıklar, düşünce ve ruhlarımızdaki prangalar. Görmek istemeyenden daha kör olan var mı? Richard Bach tarafından 1972 yılında yazılan öykünün yayınevi Epsilon Yayınları ve yaklaşık 150
Martı Jonathan Livingston
Martı Jonathan LivingstonRichard Bach · Epsilon Yayınları · 201167,4bin okunma
96 syf.
8/10 puan verdi
·
14 saatte okudu
Martılar ki sokak çocuğudur denizin...
Doğma büyüme deniz çocuğu olduğum için varlığını ve özelliklerini iyi bildiğim sevdiğim ve saydığım bir kuş türüdür martılar...daha dün iş yerimde denizi izlerken bir tanesi pat diye düştü önüme Jonathan gibi.Panikle yanına koştum.Bilinci açıktı ve çırpınıyordu.Ne olduğunu anlamak için parmaklarımla gagasını kitleyip kontrol etmeye başladım.İlk
Martı Jonathan Livingston
Martı Jonathan LivingstonRichard Bach · Epsilon Yayınları · 201167,4bin okunma
Reklam
144 syf.
7/10 puan verdi
·
19 saatte okudu
Sait Faik’in bu kitabı 22 tane birbirinden çarpıcı hikayelerin olduğu sade bir dille yazılmış, halktan her an her yerde rastlayabileceğiniz yurdum insanlarının olduğu, dertlerine, hüzünlerine, tebessümlerine, umutsuzluklarına tanık oluyorsunuz. Kısacık öykülerinden koskoca anlamlar çıkan sürükleyici, muhteşem bir eser kitabın genelinde sebep, sonuç ilişkisi yok. Yazarın anlatım tarzı kendine has yorumları gerçekten insanın içine işliyor. Çok samimi ve içten. Sait Faik çok yokluk çekmese ve çalışmasa da yokluğu çok güzel ifade etmiş. Kendisi zaten bir gözlem adamı, tahlil kalemi oldukça güçlü. Kendine özgü anlatımıyla olayları ve insanları çok iyi tahlil etmiş. Kitapta beğendiğim öyküler; Mahalle Kahvesi, Plajdaki Ayna, Dört Zait, Bilmem Neden Böyle Yapıyorum?, Karanfiller ve Domates Suyu, Gramofon ve Yazı Makinesi, Bir İlkbahar Hikayesi, Ermeni Balıkçı ile Topal Martı öyküleri oldu. Sait Faik Son Kuşlar isimli kitabında, şöyle bir cümle kullanmış; “Biz yaşadık, gördük. Ah be çocuklar en çok sizin için üzülüyorum, siz ne göreceksiniz.” Çok haklı değil mi? Doğalı, güzeli, saflığı, samimiyeti, sıcaklığı, derinliği onlar yaşamışlar. Biz ise sığ bir çağda yaşıyoruz maalesef. Öykülerin içerisindeki o basit sıcacık hayatların kahramanların gözümüzün önüne getirdiği yaşam tarzı bir zamanların mütevazi Türkiye’sini hatırlatır gibi, o zamanlar gözünüzde canlanıyor. Karakterler betimlemeleri müthiş, mekan algısı fazla gelişmiş ve her şeyi duyumsayan, samimi bir anlatım. Bakmakla görmek arasındaki farkı farkedeceğiniz bir kitap… Kitapla kalın, keyifli okumalar…
Mahalle Kahvesi
Mahalle KahvesiSait Faik Abasıyanık · İş Bankası Kültür Yayınları · 20127bin okunma
102 syf.
·
Puan vermedi
"Son Kuşlar" Kısa kısa on dokuz öyküden oluşan bir öykü kitabı. Hepsi birbirinden güzel olan bu öykülerin hemen hepsinde balık, martı, deniz, balıkçı, vapur kelimeleri sıklıkla yer alıyor. Söz vermiştim kendi kendime: Yazı bile yazmayacaktım. Yazı yazmak da, bir hırstan başka ne idi? Burada namuslu insanlar arasında sakin, ölümü bekleyecektim; hırs, hiddet neme gerekti? Yapamadım. Koştum tütüncüye, kalem kâğıt aldım. Oturdum. Ada'nın tenha yollarında gezerken canım sıkılırsa küçük değnekler yontmak için cebimde taşıdığım çakımı çıkardım. Kalemi yonttum. Yonttuktan sonra tuttum öptüm. Yazmasam deli olacaktım. İyiki de yazmışsın. İyiki de içinde tutup biriktirmemişsin. Yoksa vallahi deli olurdun. Canım Mercan Ustam! Ellerinden hürmetle öperim. Mercan Usta'yı kesinlikle tanımalısınız. Mercan Usta'nın ellerine hayran hayran baksam. Testerelerini, matkaplarını, hele ellerini, hele ellerini... Hele o elleri ile yaptığı üzerinde "Gün ola harman ola." yazan boyacı sandığı. Boya sandıklarının en güzeli işte o. Dünya değişiyor dostlarım. Günün birinde gökyüzünde, güz mevsiminde artık esmer lekeler göremeyeceksiniz. Günün birinde yol kenarlarında, toprak anamızın koyu yeşil saçlarını da göremeyeceksiniz. Bizim için değil ama çocuklar, sizin için kötü olacak. Biz kuşları ve yeşillikleri çok gördük. Sizin için kötü olacak. Benden hikâyesi. Ne söylesem boş, ne söylesem anlatamam artık, iyisi susayım, bitireyim hikâyemi. Keyifli okumalar ...
Son Kuşlar
Son KuşlarSait Faik Abasıyanık · Yapı Kredi Yayınları · 201013,6bin okunma
152 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Martıların en özgür ruhlusu Jonathan Livingston. Jonathan adında ki bu martı diğer martılara benzemez. Sürüden ayrı takılıp onun standartlarına uymayan bir uçuşu kendine uydurmayı çalışır. Hayatının balıkçı teknelerinden atılan, bir kaç yiyecekten ve binlerce martının bir lokma için verdiği bu mücadeleden ibaret olmadığını düşünür . Düşüncesine,
Martı Jonathan Livingston
Martı Jonathan LivingstonRichard Bach · Epsilon Yayınları · 201967,4bin okunma
96 syf.
10/10 puan verdi
·
3 saatte okudu
Bir martı sadece yemek içmek için yaşıyorken Jon özgür olabilmek, kendi sınırlarını aşabilmek için yaşıyor. Sürgün edilmesi pahasına bile olsa özgürlük isteğinden vazgeçmiyor ve sonunda amacına ulaşıyor. Yaşamak için ne çok neden var! Balıkçı teknelerinin etrafında o rutin, sıkıcı dönüp dolaşmadan başka nedenler de var yaşamak için. Cehaletimizi kırabiliriz, becerilerimizi, yeteneklerimizi ve zekamızı kullanarak kendimizi bulabilir, kendimiz olabiliriz. En önemlisi, özgür olabiliriz! Uçmayı öğrenebiliriz!” diye düşünen Jonathan bir bakıma büyük işler başarabilmenin derin bir sorgulama evresiyle başlaması gerektiğine işaret ediyor.“Yaşamın gerçek anlamını arayan, bulmaya çalışan bir martıdan daha sorumluluk sahibi biri olabilir mi?” Tam da içinde kaybolmalık bir cümle değil de nedir? Sorumlu olmak sorgulamakla başlar.
Martı Jonathan Livingston
Martı Jonathan LivingstonRichard Bach · Epsilon Yayınları · 201167,4bin okunma
107 öğeden 71 ile 80 arasındakiler gösteriliyor.