Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Henüz vakit varken, gülüm..
birden bana sarılmalısın, gülüm, korkudan, hayretten, sevinçten ve de sessiz sessiz ağlamalısın, yıldızlar da çiselemeli incecikten bir yağmurla karışarak.
Sayfa 95 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Hemen hemen sürekli uykusuzluk çekiyorum. Gözlerim hep zifiri karanlığa mıhlanmış. Fakat bu karanlık yok mu ya, sanki bir tür aydınlık, bir başka berraklık, ışık zıddı bir ışık. Karanlığın ışıklı aynasında, batışın, felaketin, çaresizliğin belirtileri tartışıl­maz bir kesinlikle görülüyordu. Herşeyi kaybetmişim gibi geli­yordu bana.
Reklam
Ebeveynler de sıklıkla "çocuğum mutlu olsun yeter" diyorlar ya, çocukların uzun vadede mutlu olması için onlara kücük yaşta başkalarına yardım etmeyi, sadece almayı değil vermeyi de öğretmek gerek. "Dünya bana ne verecek?" sorusunun ötesinde "Bu dünyaya ne katabilirim?" sorusunu da sordurmak lazım. Dünyanın iyiliği için de , çocukların iyiliği için de .
Zıt kutupların birbirini çektiği söylenir ya, sanırım bana da bu oldu. Her zaman temkinli oldum, olaylara etraflıca baktım, her şeyi kitabına göre yaptım, uslu kız oldum. Tom'la tanıştığım za­man "Vay! Hayat böyle çok daha eğlenceli olabiliyormuş," de­dim.
Bana söylersen unuturum. Gösterirsen belki hatırlarım. Yapmama izin verirsen yapabilirim.
Sayfa 55
Doğu'nun incisi makyajlanmış!..
~~~ “İstanbul da makyajlanmış" dedim içinden. Diğer her şehir gibi bu şehir de üzerini kapatmış güzelliklerinin. Ellerini toprağın altına gömmüş. Dudaklarında kara toprak lekeleri. Ayağına sanki zincirler bağlanmış. Gözlerini türlü bezlerle kapatmış insanlar onun. Doğunun incisi bu şehrin üstünde tek ağaç bitmeyeli ne kadar çok olmuş Allah bilir. İnsanlar farkında değil ama İstanbul derinden bir "âh" ediyor gibi geldi bana. Sızlıyor sanki şehir. Sanki canı yanıyor da ses etmiyor gibi. Etrafımdaki yüzlere baktım; hepsi donuk ve habersiz ve hatta sağır. Duymuyorlar İstanbul'u. Bu İstanbul o benim hayalimdeki mi? Bu İstanbul, o İstanbul mu? ~~~
Reklam
Bir defasında bana "Keşke hiç doğmasay­dın," bile dedi. 'Keşke hiç doğmasaydın." bir annenin çocuğuna söyle­yebileceği en zalimce ve yaralayıcı şey."
Matematiğe gelince; bu ilim bana en zor gelen ve kafama girmeyen şeydir. Matematikle ilgili bir meseleye baktığımda sanki bir dağı taşıyormuşum gibi gelir.
Her konuşmada bana kızma, benimle ilgilen, beni anla, bana sarıl, beni öp, doğum günümü kutla, mesajıma cevap yazmayı unutma gibi daha birçok cümle yerine beni sev demeye başlamıştık. Zaten sevmek tüm cümleleri kapsamaz mıydı?
Sayfa 73 - Armoni YayıncılıkKitabı okuyor
Korkuyla büyüyen gözlerini, yardım et dercesine bana dikiyor, ilgilenmiyorum.
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.