Kendileri hakkında, bu hislerimi içgüdüleriyle sezdikleri için midir, nedir bilmiyorum, onlar da, bana her rastgelişle­rinde, arkalarını çeviriyorlar. Yahut -eski Yunanlılar devrin­ de yas tutan kadınlar gibi- yere çömelip başlarını örtüyorlar. Ve benden başka hiçbir erkeğe bu hareketi reva görmüyor­lar.
292 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
“Klasikleri Niçin Okumalı?” Kulağa aşırı davetkar ve bir o kadar da vadedici gelmiyor mu? Bu başlığın sadece ilk bölümün adı olduğunu, -ki onda da “İleri sürülebilecek tek gerekçe, klasikleri okumanın, klasikleri okumamaktan daha iyi olduğudur.” gibi bir cümleyle savıldığımı; sonrasında Calvino’nun zamanında kendisini etkileyen kitaplarla ilgili
Klasikleri Niçin Okumalı?
Klasikleri Niçin Okumalı?Italo Calvino · Yapı Kredi Yayınları · 2020241 okunma
Reklam
Metaforlarım beni bile sıkıyor bazen ama buna engel olamıyorum. Bana ağaçlardan ve denizden söz et. Denizin,bakıştığı gökten rengini almasına istinaden yakında ben de maun rengine dönüşebilirim kuvvetle muhtemel. Zarif bir hanımefendi oldum. Artık suyu,şarabı şişeden içmiyorum. Ve bir mendil taşıyorum yanımda kırık beyaz. Beni böyle daha çok seviyor musun? Beni seviyor musun? aç parantez (herhangi bir şeyi ya da) kapa parantez; Hiç sevdin mi? //Hlnr - sonu gelmeyenler
Dolaştım yıllardır şurda burda, Ucuz otellerde kaldım. İğne iplik taşıdım yanımda, Bir düzen tutturamadım. Kadınlar da oldu elbet yaşamımda, Biri hariç hepsini bağışladım. Sınadım kendimi karşılıklı acıyla, Ben hep ölüme ve aşka inandım. Bir şey var dokunur bana; Yüzüme uymayan iğreti adım.
Metin Altıok
Metin Altıok
İstedim ki bana bu kadar yakın olan insanlar birkaç kelimeyle, birkaç cümleyle, bir bakışla, bir nefes alışımļa anlasınlar neler olup bittiğini. Çünkü ben böyle anlayabiliyorum. Eğer sahiden birinin yakınında duruyorsam, bu kadarla da olsa farkına varabiliyorum olup bitenlerin. Yakınlarında olmanın hakkını veriyorum ve bunu onlardan da bekliyorum.
Sayfa 62 - 4. BaskıKitabı okuyor
Aynadaki hayalime karşı acı acı güldüm, o da bana güldü.
Reklam
Ne yapsan nafile sevgilim. Bu küstük hali belli ki bana da zarar. Ruhlarımızın arasına mesafe koymayı oldum olası beceremiyorum ben... Senden gitmek ne mümkün?
Sayfa 26
Henüz tramvay daha icat olmamışken...
Sayanora Kazım, Mucho Gusto Nejla'nın evinde basılmış. Tombalacı Rıza ve adamları peşindeymiş. Patates edip, çatıda klasik müzik eşliğinde eski günleri yadetmişler, diyorlar. Sonrası malumunuz üzerine mahalleli yaygarayı basmadan manzaraya afilli bir tüy dikip, mandepsiye düşmeden toz olmuşlar. Çatapat Ahmet anlattı bana da bu hikayeyi. Yoksa ben nereden bilirim, böyle şeyleri.
Celladıma Gülümserken Çektirdiğim Resmin Arkasındaki Satırlar Gelin bir pazarlık yapalım sizinle ey insanlar! Bana kötü bana terkettiğiniz düşünceleri verin o vazgeçtiğiniz günler, eski yanlışlarınız ah, ne aptalmışım dediğiniz zamanlar onları verin, yakınmalarınızı artık gülmeye değer bulmadığınız şakalar ben aştım onları dediğiniz ne varsa bunda üzülecek ne var dediğiniz neyse onlar boşa çıkmış çabalar, bozuk niyetleriniz içinizde kırık dökük, yoksul, yabansı verin bana verin taammüden işlediğiniz suçları da. Bedelinde biliyorum size çek yazmam yakışık almaz bunca kaybolmuş talan parayla ölçülür mü ya?
Sayfa 236 - TİYO
Ben kendim iyi insan olmayı isterim, fakat kötü olanlara da hayretle bakmam. Hatta kızmam bile, ancak kötülükleri bana taalluk ederse kendimi müdafaa ederim.
Reklam
"Ben artık canlı da değilim, ölü de, inanın bana .." .. Şehirde ne oluyor biliyor muymuşum? Diyorum, nereden bileyim? Olaylar çığı- rından çıkmış meğersem! Kırıyorlar, döküyorlar, benim kocam da dışarıda, diyorum ben, inanın bana müdür bey, ben sandım ki, komşunun evinde öylece yığılıp kalacağım, güçbela eve döndüm, mutfakta sandalyeye yığıldım kaldım, aynı çuval gibi, ..Aklımdan her şey geçti, anlatmasam daha iyi, .. .. ama kocam bilse sonunun ne olacağını, kesinlikle oraya gitmez, çünkü içse de, rızkımızı yese de, yine de onurlu adamdır, aksini söyleyemem. .
Sayfa 245 - Can YayınlarıKitabı okuyor
"Ben sana yüzlerce roman yazdım da sen bana bir satır karalamadın" Cemal Safi
96 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kısa Öyküyle Küçürek Öykü Arasında
Agota Kristof'un hikayelerinin neredeyse hepsinde bir tuhaflık var. Tuhaflık edebi bir metin için fena bir nitelik değil. Belki de söz konusu metinlerin daha çok okura ulaşmasında temel bir etken... Agota Kristof göçmen bir yazar. Stalin yüzünden yurdundan, yuvasından 1956 yılında ayrılmak zorunda kalmış. Dilsiz kalmış, kendini dilsiz hissetmiş; yersiz yurtsuz hissettiği gibi. Okumaz Yazmaz otobiyografik metinler. Ancak aynı şey Önemi yok için söylenemez. Eser 87 sayfa. Ancak ilk hikaye 11. sayfada başlıyor. Dolayısıyla hikayelerin 76 sayfada yer aldığını söylemek uygun olur. 76 sayfada 25 hikaye... Bu hikayelerin bir kısmı kısa öykü, bir kısmı küçürek öykü. Elbette bir edebi türü temsil eden örnekler yanında, söz konusu tür açısından uç sayılabilecek örnekler de vardır. Türden sapmak mümkündür. Kristof'un bazı hikayeleri türün uç örnekleri. Galiba dili de türü de zorladıkça farklı metinler kurulabiliyor. Benim Önemi Yok'ta en ilgi çekici bulduğum ve türden kopmayan örnek Posta Kutusu öyküsü. Çocuk da ilgi çekici. Onu da ikinci defa okudum. Çehov ve Borges karışımı öyküler gibi geliyor bana. Daha çok Çehov'a yakın ve küçürek...
Önemi Yok
Önemi YokAgota Kristof · Can Yayınları · 2023404 okunma
Ne yaparsam yapayım hep orada, kurşundan bir külçeyi andıran, zihnimdeki her şeyi kovalayan, başımı çevirdiğimde ya da gözlerimi kapadığımda beni buz kesmiş elleriyle sarsan bu katlanılmaz düşünce hep yanı başımda, hep kar­şımda. Zihnimin ondan kaçmak istediği bin bir kılığa girip bana söylenen her söze korkunç bir nakarat gibi karışıyor , benimle birlikte zindanımın iğrenç parmaklıklarına yapışı­yor , uyanıkken yakamı bırakmıyor , çırpınışlarla dolu uy­kumda beni gözleyip rüyalarıma bir bıçak şeklinde giriyor.
220 syf.
·
Puan vermedi
·
422 günde okudu
Kendi Kendini de Üzersin, Hayat Zaten Üzer...
"Tanrım, beni yavaşlat. Aklımı dinginleştirerek kalbimi dinlendir. ... Beni yavaşlat Tanrım. Ve köklerimi yaşam toprağının kalıcı değerlerine doğru göndermeme yardım et. ... Ve hepsinden önemlisi Tanrım; bana değiştirebileceğim şeyleri değiştirmek için cesaret, değiştiremeyeceğim şeyleri kabul etmek için sabır, ikisi arasındaki farkı bilmek için akıl ve beni aşkın körlüğünden ve yalanlarından koruyacak dostlar ver..." İki elin parmakları sayısınca ziyaret edip dertlerime derman bulamadığım psikoloğumun isteği üzerine alıp başlarda hevesle okuyarak ilerlediğim, sonlara doğru kaplumbağa hızına düşerek neredeyse yıl boyu masamda süründürdüğüm kitap. Ne kitaptan ne de psikologtan doğrudan bir fayda görmüş değilim ama dolaylı olanını da inkar edemem. İnsan iyileşmeye meyilliyse bütün reçeteler iş görüyor. Değilse de bende olduğu gibi bütün bunlar içinde sıkıştığınız, geçmeyen zamanın geçmesini sağlıyor. Dolaylı dediğim fayda bu... Bakıyorsunuz ki zaman geçmiş, yeni yollar ve yeni zorluklar karşınıza çıkmaya devam ediyor. Bütün okumaların şifa ve heyecan getirmesi dileğiyle.
Hiç Kendimi Üzemem!..
Hiç Kendimi Üzemem!..Ertuğrul Köroğlu · HYB Yayınları · 201565 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.