''Kitapçıların ve çiçekçilerin bazı özellikleri olmalıdır Olric. Gelişigüzel insanlar bu mesleklerin içine girmemeli. Kitaplar ve çiçekler özel itina isteyen varlıklardır. Ne yazık, bu meslekler de artık olur olmaz kimselerin elinde, sattıklarıyla ilgileri olmayan kişilerin. Durmadan kitaplara ve çiçeklere eziyet ederler, onlara nasıl davranılacağını bilmezler. Bana kalırsa, bir “kitapları koruma derneği” kurmalı ve kitaplara kötü muamele edilmesini önlemeli..
Kesinlikle baştan sona spoiler barındırır!
Öncelikle serinin 3. Kitabını diğer iki kitaba kıyasla çok daha başarısız buldum. Genel itibarıyla kitabı beğensem de, aşağıda anlattığım çogu husunun konu ile alakalı olduğunu söyleyerek başlamak istiyorum. Karakterler ve anlatılanlarla ilgili. Bu yüzden kitaba verdiğim puanla yazınlarları kıyaslamayın.
Bir roman okuyacaksam- ki çoğu zaman tercihim değil- ya çok iyi kurgulanmış bambaşka bir dünya ya kendine has bir üslup ya da Zebercet, Mersault, Hayri İrdal, Dirmit gibi karakterler arıyorum. Bu arayışlar dışında roman okumak bana anlamsız geliyor. Öyküden hiç böyle beklentilerim yok. Öykü en sıradan hikâyeleri, insanları bile kendi özel kurgusuyla yıllarca insanın içinde yaşatabiliyor. Roman gibi kalıplı, uzun bir türde bunca sözcük bana esaslı bir şeyler anlatsın istiyorum.
Atmaca, 1995 yılından başlayarak romanın başkahramanı Ömer'in ailesine ve topluma uyum sağlayamaması üzerine kurulmuş bir roman. Günümüze kadar devam eden hikâyede son otuz yılın siyasi gündemi de romanın ana konularından. Bu açıdan değerli bulmakla birlikte romandaki "atmaca" metaforunun işlevini yerine getirmediğini düşünüyorum. Beklenen kırılmanın gerçekleşmemesi bir yana Ömer'in psikolojik değişiminin ya da bu sürecin iyi anlatılmadığı kanaatindeyim. İnce ince hesabını tutmadığım bir sürü boşluk var romanda. 400 sayfalık bir romanda bu boşlukların olmaması lazım bana kalırsa.
AtmacaHikmet Hükümenoğlu · Can Yayınları · 2020383 okunma