Politikadaki hürriyet , bir yığın hürriyetsizliğin anahtarı veya ardına kadar açık duran kapısıdır . Meğer ki dünyanın en kıt nimeti olsun ; ve bir tek insan onunla şöyle iyice karnını doyurmak istedi mi etrafındakiler mutlak surette aç kalsınlar .
Ben bu kadar kendi zıddı ile beraber gelen ve zıtlarının altında kaybolan nesne görmedim . Kısa ömrümde yedi sekiz defa memleketimize geldiğini işittim . Evet , bir kere bile bana kimse gittiğini söylemediği halde , yedi sekiz defa geldi ; ve o geldi diye biz sevincimizden ,davul zurna ,sokaklara fırladık .
Nereden gelir ?
Nasıl birdenbire gider ?
Veren mi tekrar elimizden alır ?
Yoksa biz mi birdenbire bıkar , ''Buyurunuz efendim , bendeniz artık hevesimi aldım . Sizin olsun belki bir işinize yarar .! '' diye hediye mi ederiz ?
Yoksa masallarda , duvar diplerinde birden bire parlayan fakat yanına yaklaşıp avuçlayınca gene birdenbire kömür veya toprak yığını haline giren o büyülü hazinelere mi benzer ?
Bir türlü anlayamadım .
Sayfa 22 - Dergah Yayınları