Ne buldum, ne oldum? Bir dereceye kadar biliyorsun, fazlasını söyletme. Bana merhamet et! Zira o dertleri çekmeye tahammül eden vücudum bugün onları anlama zahmetine tahammül edemiyor.
"Bir derviş hikâyesi vardır. Horasan'dan Anadolu'ya bir
derviş gelir, amacı kendisine dergâh bulmaktır.Sivas yöresinde
bir dergâhın kapısına vurur.Tak.Tak.Tak... O esnada
mürşit sohbettedir talebeleri ile. Henüz kapı açılmadan kapıya
doğru giden talebesine seslenir. 'Evlat dur hele. Kapıda bir
derviş var, kapıyı vurma
Ben yalnızca gün batımını izleyip "Çok hoş," diye düşünürken, sizin usulca elinizi omzuma koyup "Seni anlıyorum, acı çekiyorsun. Ancak acı çeken yalnızca sen değilsin, gün batımının hüznünü ben de çok iyi biliyorum. Yine de buna katlanıp yaşamaya devam etmeliyiz. Sadece bir süre daha, bir tek benim için bile olsa yaşamaya devam et. Bu dünyada ölmeyi arzulayıp yine de hayata tahammül ederek yaşamaya devam eden on binlerce, yüz binlerce insan var," gibi cümleler söyleyerek sanki ben ölmek istiyormuşum gibi abartılı laflar etmeniz o kadar komik ki bana acı veriyor.
Ben yalnızca gün batımını izleyip "Çok hoş," diye düşünürken, siz usulca elinizi omzuma koyup "Seni anlıyorum, acı çekiyorsun. Ancak acı çeken yalnızca sen değilsin, gün batımının hüznünü ben de çok iyi biliyorum. Yine de buna katlanıp yaşamaya devam etmeliyiz. Sadece bir süre daha, bir tek benim için bile olsa yaşamaya devam et. Bu dünyada ölmeyi arzulayıp yine de hayata tahammül ederek yaşamaya devam eden on binlerce, yüz binlerce insan var," gibi cümleler söyleyerek sanki ben ölmek istiyormuşum gibi abartılı laflar etmeniz o kadar komik ki bana acı veriyor.
Ben yalnızca gün batımını izleyip "Çok hoş," diye düşünürken, siz usulca elinizi omzuma koyup "Seni anlıyorum, acı çekiyorsun. Ancak acı çeken yalnızca sen değilsin, gün batımının hüznünü ben de çok iyi biliyorum. Yine de buna katlanıp yaşamaya devam etmeliyiz. Sadece bir süre daha, bir tek benim için bile olsa yaşamaya devam et. Bu dünyada ölmeyi arzulayıp yine de hayata tahammül ederek yaşamaya devam eden on binlerce, yüz binlerce insan var," gibi cümleler söyleyerek sanki ben ölmek istiyormuşum gibi abartılı laflar etmeniz o kadar komik ki bana acı veriyor. Şu anda beni üzen tek bir şey bile yok. Garip varsayımlarda bulunmakta oldukça iyisiniz ve sürekli bir şeyler için kendi kendinize yaygara koparıyorsunuz; sizin için telaşla- nıyorum. Kadınlar her zaman bu kadar derin düşünmezler. Daha çok hayatın akışına bırakırlar kendilerini.