Banuş

Evde para suyunu çekmiştir. Kumbaraya atılan paralar atılmaz olur. Büyükler,çocukların önünde ima yoluyla konuşmaya dikkat ederler. Çocuklar, ülkelerinin kendilerini satmak üzere olduğunu, dört bir yandan çekiştirildiği için bir gün gelip yırtılacak ve yerini bir kara boşluğa bırakacak göklerinin de birlikte satışa çıkarıldığını bilmezler.
Sayfa 13 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Gelecek nedir bilmez çocuklar ve kendileri için baştan başa korkularla doludur dünya. Dünyanın nasıl şey olduğundan haberleri yoktur. Bilip bildikleri, cennetle cehennemdir yalnız, çünkü bunları tebeşirle diledikleri gibi sınırlayabilirler, cehennem hanesinin üzerinden tek ayakla seker, cennet hanesine gelince ayaklarını yere basarlar.
Sayfa 11 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
"Ama İspanyol askerleri sizi öldürmedi," dedi Doña Inez. "Onlar esirlerin yaşamasına izin verirler. Hayat her şeyden daha değerli değil midir?" "Hayır." "Ondan daha kıymetli ne var ki?" "Özgürlük."
Sayfa 95 - Yordam EdebiyatKitabı okudu

Reader Follow Recommendations

See All
Madem kutsal kitap hakkında o kadar bilgilisin, o zaman sen tefsir et de görelim. Orada 'alnının teriyle ekmeğini yiyeceksin' mi diyor, yoksa 'alnının teriyle efendilerinin servetlerine servet katmasına hizmet edeceksin' mi? Senin İncil'in, zengin adam kek yesin diye fakir adamın çocuklarının ekmeğinin kısılmasını mı istiyor?
Sayfa 77 - Yordam EdebiyatKitabı okudu
Bu Tanrı'nın iradesi ve hiç kimse Tanrı'ya karşı çıkamaz. İyi de, Tanrı size iradesinin ne olduğunu bizzat söyledi mi? Hayır, bunu söyleyen papaz. Her şeyden önce, o, zenginlerin ve iktidarın hizmetinde olan ve ekmeğinizi zahmetsizce, varsıllığın emirlerini vaaz ederek elde eden biridir, Tanrı'nın değil.
Sayfa 76 - Yordam EdebiyatKitabı okudu
Reklam
Hayat hareket ettiği zaman, Ölümün kemikleri de buna uygun olarak hareket eder. Ölüm hareket ettiği zaman, Hayatın kemikleri de dönmeye başlar.
Sayfa 167 - Ayrıntı YayıneviKitabı okudu
Kadınların hiçbir zaman akıtmadıkları okyanuslar dolusu gözyaşı vardır, çünkü annelerinin sırlarını, babalarının sırlarını, erkeklerin sırlarını, toplumun sırlarını ve kendi sırlarını mezara götürmek üzere eğitilmişlerdir. Bir kadının ağlaması tamamen tehlikeli olarak değerlendirilmiştir, çünkü ağlamak, taşıdıkları sırların sürgülerini ve kilitlerini gevşetir. Ama aslında bir kadının vahşi ruhu için, ağlamak daha iyidir. Kadınlar için gözyaşları Yara İzi Klanına; çağların içinden geçip bugüne gelene kadar başından büyük bir şey geçmiş, ama yine de gururunu korumuş olan ve gururunu korumaya devam eden her renkten, her milletten, her dilden kadınların ezeli ve ebedi kabilesine giriş töreninin başlangıcıdır.
Sayfa 410 - Ayrıntı YayıneviKitabı okudu
Hayat yüce Tanrı'nın asla iki kere bağışlamadığı tek nimettir.
Sayfa 86 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Zamanların en iyisiydi, zamanların en kötüsüydü... Akıl çağıydı, akılsızlık çağıydı... İnanç devriydi, kuşku devriydi... Mevsimlerdem Aydınlık'tı, mevsimlerden Karanlık'tı... Umudun baharını, çaresizliğin kışını yaşıyorduk... Elimizde hem her şeyimiz vardı, hemde hiçbir şeyimiz yoktu... Hepimiz ya cennete gidecektik, ya da doğruca öteki tarafa - Sözün kısası, öylesine bugüne benzeyen bir dönemdi ki, dediği ded,ik kimi bilirkişiler o dönemde olan bitenlerin ne kadar "iyi", ya da ne kadar "kötü" olduğunun, ancak en üstünlük dereceleriyle ifade edilmesi gerektiğinde ısrarlıydılar.
Sayfa 11 - Koridor YayınlarıKitabı okudu
Her şey bağlantılıdır. Anlamak üzere kulak kesilmiş biri için hiçbir sözçük tamamen masum değildir.
Sayfa 77 - Siren YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Her şey her an aydınlık olsaydı karanlığı içimizde taşımak zorunda kalırdık, bu da dayanılmaz olurdu.
Sayfa 102 - Siren YayınlarıKitabı okudu
Edebiyata neden tutkun olduğumu sorarsanız, okura ve yazara bir tek insan yaşamının sınırlarına sığmayacak binlerce dünya ve kişilikte yaşama olanağını tanımasından ötürü derim.
Sayfa 308 - Yapı kredi yayınlarıKitabı okudu
Nesnelerden geriye yalnızca koca boşluklar ve bazen de ölü insanlar kalıyordu.
Sayfa 105 - Kırmızı Kedi yayıneviKitabı okudu
Toplumda hem zenginler hem fakirler vardı ve bunların dağılımı evrensel kurallara dayanıyordu: Fakirlerle zenginler arasında, zenginlerin fakirlerden faydalanmasını sağlayacak bir mesafe bulunuyordu ve tabii her şey zenginlerin fayda sağlaması üstüne kurulduğundan fakirler bu ilişkiden herhangi bir fayda elde edemiyordu.
Sayfa 63 - Kırmızı Kedi yayıneviKitabı okudu
Ölüm, insanın hayattayken işlediği suçları aklayan bir özür, bir af, bir sünger, bir sabun mudur?
Sayfa 31 - Kırmızı Kedi yayıneviKitabı okudu
78 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.