İnsanlar dünyada çok az yer işgal eder. Eğer dünya nüfusunu oluşturan iki milyar insan ayakta durup mitinge katılmış gibi birbirlerine yanaşıp biraz sıkışık dursalardı, eni ve boyu otuz ikişer kilometre olan bir meydana rahatlıkla sığabilirlerdi. Bütün insanları Büyük Okyanus'un en ufak adacığına sığdırmak mümkündür. Tabii ki, bunu söyleseniz büyükler size inanmaz. Onlar çok yer kapladıklarını düşünürler. Kendilerini baobab ağaçları gibi önemli görürler. Bu nedenle, onlara hesap yapmalarını öğütleyin. Rakamlara bayılırlar: Bu onların hoşuna gidecektir. Ama siz bu cezayla zamanınızı kaybetmeyin. Yararsız bir şey. Bana güvenin yeter.
Sayfa 170 - Martı Yayınları
130 syf.
·
Puan vermedi
Wilma Stockenström'un Baobab Ağacına Yolculuk ismiyle yazmış olduğu bu eser siyahi köle bir kadının yaşamından bir kesiti sunmuyor sadece bizlere. Her kitabın kendine has seslenişi ve ruhu olduğu gibi bu eser de kendi yolculuğuna davet ediyor.. Ailesinden küçük yaşta koparılmış, esareti ve esaretin getirdiği saltanatı – güzelsen şansın ve fiyatın yüksektir – hayat sitili edinmiş ve bunu sorgulayamamış bir kadının yavaşça kendi içine dönmesini, herşeyini kaybedişini ve bir Baobab Ağacı'nda yaşamının soru işaretleri, cevaplar ve sırlarla sona erişini anlatıyor bizlere.. Sanki bir çarkın içinde nefes almadan yaşanmış bir yaşam, yazara dahi nefes aldırmadan bu kitabı yazdırmış ve okuyanın nefesine göz dikmiş, gözlerini gözlere dikmiş bir eser.. Kitapta en çok etkilendiğim, şaşırdığım, Neden? dediğim konulardan birisi : Kendisi gibi köle olan ama henüz şanslarının yaver gitmediği kişilere karşı satır aralarında da olsa o tepeden bakışı. Onu affetmem ise, yine belirli bir mesafeden baktığı o ayakları prangalı, perişan haldeki insanlarına karşı sorguladığı vicdanı ve kitabın en az Baobab Ağacı kadar yeşil olan kapağını kapattığımızda, bıraktığı o his.. Kadınlık, Annelik, İnsanlık.. Herşeyin yeni baştan yazılması gibi bir insanın içinde.. Ve bu İnsanın yolculuğu. Yazabildiklerim bunlar, yazamadıklarım toprağın kökleri gibi uykuda.. Bir Baobab Ağacının. İyi okumalar dilerim..
Baobab Ağacına Yolculuk
Baobab Ağacına YolculukWilma Stockenström · Everest Yayınları · 201431 okunma
Reklam
sırtlanlar
Hayatı uçsuz bucaksız bir savan ve etrafı onlarla sarılı. Sarı otların arasına seriliyorlar, baobab ağaçlarının gövdesinden ahtapot kolu gibi fışkırmış alçak dallara tembel tembel yayılıyorlar, dikkatli sarı gözleriyle onu izliyorlar..
Sayfa 606Kitabı okudu
127 syf.
9/10 puan verdi
·
10 saatte okudu
İnceleme
Afrikalı köle bir kadının tabiatta kendini yeniden bulmasının hikâyesi. Sefer sırasında kaza sonucu tek başına kalarak Baobab ağacına sığınıp orasını evi, kimliği ve sahibi yapan; ruhsal açıdan kendini daha güçlü hisseden bir kadın profili göreceksiniz. Yaşamı boyunca kısıtlanmış, engellenmiş ve üstesinden gelemediği bütün şeylere yeniden kavuşmak ona çok şey öğretecektir. Hayvanların ve doğanın dilini keşfetmek de kendini yeniden bulmasına katkı sağlayacaktır. Afrikalı'ların acı dolu dramına ve geçmişine bir kez daha şahit olacağınız doğanın gücü ve enerjisini gözler önüne seren ve bir solukta okunup bitecek bir kitap. (Bu eser ödül almış ve Fransa'da sahneye uyarlanmış)
Baobab Ağacına Yolculuk
Baobab Ağacına YolculukWilma Stockenström · Everest Yayınları · 201431 okunma
Gel beni istila et Baobab, şikayet etmem. ahshshhs
Küçük prensin gezegeninde de çok kötü tohumlar vardı... Bunlar baobab tohumlarıydı. Gezegenin toprağı bunlarla doluydu. Üstelik sökmekte geç kalırsanız baobabdan kurtulamazsınız. Bütün gezegeni sarar.
112 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 saatte okudu
Sizce koyun çiçeği yedi mi?
Küçük Prens'e... Kalbimin ortasına otur kalbim senin gezegenin olsun. Evcilleştir beni. Bir baobab gibi büyüyen, kalbimi kaplayıp bana zarar verecek olan tüm kötülükleri sök at kalbimden ve kalbimde yetiştir o güzel gülünü.. Elimden tut, yol göstermene, rehberliğine ihtiyacım var..
Küçük Prens
Küçük PrensAntoine de Saint-Exupéry · Can Çocuk Yayınları · 2015236,3bin okunma
Reklam
Insanın ömrü ne kadar ki? Bir göz kırpmasından bir şimşek çakışına kadar. Bir su damlasının doyasıya kabarmasına, sonra da yere düşmesine kadar.
Sayfa 54
88 syf.
10/10 puan verdi
Küçük Prens
Küçük Prens gerçekten harika bir kitap ve kesinlikle her yaş grubuna hitap ediyor. Okuyucuya çocuk ve yetişkinlerin açısından bir çok mesaj veriyor. Bu yüzden farklı yaşlarda farklı farklı anlamlar çıkarabileceğimiz harika bir kitap. 6 yaşında bir çocuğun dünyaya saf, temiz ve merhametli bir pencereden bakması, yolculuğu boyunca bir krala, bir palyaçoya, bir sarhoşa, bir bilgine "merhaba" demesi. bir çiçeği sevmesi, bir tilki ile dost olması, bir yılana güvenmesi, baobab ağaçlarını gezegeninden temizlemesi ve daha bir çok şey...Aslında bütün bunlar bizim gezegenimizdede var sadece farklı bir dille " iyi insanlar, kötü insanlar, bencil insanlar vb" Ama kitapta bir tek şey ortak dille anlatılmış "yetişkinler" Bu yüzden bu kitabı bütün küçükler, bütün büyükler(yetişkinler) okumalı.
Küçük Prens
Küçük PrensAntoine de Saint-Exupéry · Çınar Yayınları · 2017236,3bin okunma
Küçük Prens’in yurdu olan gezegende korkunç tohumlar da varmış: Baobab tohumları. Bu tohumlar gezegenin yüzeyine dal budak salmış. Baobap öyle bir bitkidir ki erken davranmazsanız bir daha kolay kolay baş edemezsiniz. Gezegeni baştan başa sarar. Kökleriyle toprağını delik deşik eder. Hele bir de gezegen küçük, baobablar başa çıkılır gibi değilse parçalayıverirler gezegeni.
Sayfa 26 - Can Sanat Yayınları
"Baobab tohumları! Gezegendeki bütün toprağı bürümüş, talan etmişler. Dahası bir baobab bitkisine müdahele etmekte gecikirseniz, bir daha asla başa çıkamazsınız. Bütün gezegene bulaşır, her yeri sarar."
Sayfa 24 - Dedalus YayınlarıKitabı okudu
179 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.