Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Insanlar çok büyük yer kapladıklarını düşünürler. Baobab ağaçları gibi kendilerini çok önemli sanırlar.
Reklam
İyi bitkilerin tohumları daha iyi, kötü bitkilerin tohumları daha kötü...
Eğer kalbinizde bir baobab ağacına rastlarsanız, onu kökünden sökmelisiniz, çünkü bu ağaç tohumlarında korku, güvensizlik, hile ve öfke barındırır. Böyle bir durumda, Küçük Prens’in yaptığını yapın. Küçük Prens, her sabah küçük gezegenindeki devasa baobab ağaçlarının tohumlarını temizlerdi. Bunu yapmasının sebebi baobab ağaçların çok fazla
·
Puan vermedi
Bu kitap öyle bir kitap ki her yıl okuyum gerekirse her seferinde içinden başka bir anlam çıkarıyorum. bu kitabı ilk okuduğumda 12 yaşımdaydım ve açıkçası normal düz kitap gibi gelmişti. Zaman geçtikçe ve ben okumayı sevdikçe öğrendikçe her yıl bir kere okurum bu kitabı. Şeker portakalından sonra bende ayrı bir yere sahip. kitabın öyle yerleri var ki insanın hem hayatından yerler var bence, küçüklüğünde düşündüğü ya da şu anki hayatında olan. Hatırlıyorum da küçük prense ilk okuduğumda gıcık bile olmuştum sürekli soru sorması hoşuma gitmiyordu. Ama büyüdükçe insan hani daha çok sessizlesir içine kapanır ya, çocukken susan bana susma der gibiydi sor senden bıksalarda sor. en sevdiğim sözlerden bir tanesi tilkinin söylediği şu sözlerdi" vereceğim sır çok basit : insan ancak yüreğiyle baktığı zaman doğruyu görebilir, gerçeğin mayası gözle görülmez." " gülünü bunca önemli kılan, uğrunda harcadığın zamandır. İnsanlar bu gerçeği unuttular, sen unutmamalısın. evcilleştirdigin şeyden her zaman sen sorumlusun. Gül'ünden sen sorumlusun..." Hepimiz evcilleştirdigimiz ve bizi evcillestirenlerden sorumluyuz bazen anlasamasakta bunları da hayattan saymalıyız. hiç düşündünüz mü bilmem ama küçük prensin gezegeni aslında onun iç dünyası, yani bizim bahçemiz dediğimiz yer. o her zaman o baobab ağaçlarını ilk zamanlarında temizler eğer büyür de köklerini tamamen salarsa ondan kurtulması çok zordur. yani aslında Baobablar bizim yaşadığımız travmalar kötü duyguları ifade eder. yani benim anladığım budur.
Küçük Prens
Küçük PrensAntoine de Saint-Exupéry · Dört Nokta Yayınları · 2015235,7bin okunma
Çiçek diken,baobab ağacı temizlik,yanardağ kül, kelebek tırtıl.
“Kelebeklerle dostluk kurmak istediğime göre iki üç tırtılın kahrını çekeceğim elbet.
Ama bilgece taşı gediğine koymaktan da geri kalmadı: “Baobablar o boya gelmeden önce küçük değil midirler?” “Orası böyle ama koyunlar küçük baobabları neden yesin istiyorsun?” Apaçık bir gerçeği belirtmeyi gereksiz bulurcasına, “Amma da yaptın!” dedi. Bu sorunu kendi başıma çözümlemek için büyük çaba göstermem gerekti. Sonunda Küçük Prens’in gezegeninde de öteki gezegenlerde olduğu gibi iyi bitkilerin yanı sıra kötülerin bulunduğunu öğrendim. İyilerin iyi tohumları, kötülerin kötü tohumları vardı. Ama tohumları kolayca göremezsiniz. İçlerinden biri uyanma hevesine kapılana kadar toprağın derinliklerinde öylece uyurlar. Günü gelince küçük tohum gerinir ve güneşe doğru ürkek, sevimli bir filiz sürer. Bir gül fidanının ya da bir turpun filizi söz konusuysa istediği gibi gelişip serpilmesine karışmasak da olur. Ama kötü bir bitkiyse görür görmez kökünden söküp atmalıyız onu. Küçük Prens’in yurdu olan gezegende korkunç tohumlar da varmış: Baobab tohumları. Bu tohumlar gezegenin yüzeyine dal budak salmış. Boabab öyle bir bitkidir ki erken davranmazsanız bir daha kolay kolay baş edemezsiniz. Gezegeni baştan başa sarar. Kökleriyle toprağını delik deşik eder. Hele bir de gezegen küçük, baobablar başa çıkılır gibi değilse parçalayıverirler gezegeni.
Sayfa 37 - Can Çocuk
Reklam
Prens, gezegenindeki öbür filizlere benzemeyen bu filizi çok yakından izlemişti. Yeni bir baobab türü de olabilirdi çünkü. Ama filiz bir süre sonra boy atmayı durdurdu, çiçek vermeye hazırlandı. Koca bir tomurcuğun oluşmasına tanıklık eden Küçük Prens, bunda doğaüstü bir güzelliğin saklanmış olduğunu sezinledi. Nedir ki çiçecik, güzelliği için gerekli hazırlıkları yeşil odasının çatısı altında tamamlamakla yetiniyordu. Kılı kırk yararak seçiyordu renklerini. Uslu uslu süsleniyordu. Taçyapraklarını teker teker takıştırıyordu. Öyle herkesin bildiği gelincikler gibi buruşuk giysilerle çıkmak istemiyordu ortalığa. Göz alıcı güzelliğini eksiksiz sunmak istiyordu. Eee, ne demeli? Gösteriş meraklısının birisiydi işte! Kısaca, gizemli hazırlığı günlerce sürdü. Ve bir sabag tam gün doğarken püskürüverdi birdenbire. Bunca titizlenmeden sonra esneyerek: "Daha tam uyanmış değilim," demesin mi! "Kusuruma bakmayın. Yapraklarımı bile iyice toparlayamadım daha." Küçük Prens onu çok beğendiğini gizleyemedi: "Ne kadar güzelsiniz!" "Yaa?" dedi çiçek tatlı bir sesle. "Güneş'le aynı anda doğduk da..." Küçü Prens anladı ki pek alçakgönüllü bir çiçek karşısında değil.
Sayfa 35 - Bölüm 8Kitabı okudu
Korkunc tohumlar..
Küçük Prens’in yurdu olan gezegende korkunç tohumlar da varmış: Baobab tohumları. Bu tohumlar gezegenin yüzeyine dal budak salmış. Boabab öyle bir bitkidir ki erken davranmazsanız bir daha kolay kolay baş edemezsiniz. Gezegeni baştan başa sarar. Kökleriyle toprağını delik deşik eder.
... İşte küçük prens'in gezegeninde hemen kurtulması gereken zararlı tohumlar vardı. Bunlar baobab ağacının tohumlarıydı. Küçük gezegenin her yerinde köklenip dal budak sarmışlardı. Baobab tohumundan zamanında kurtulmaz iseniz,ondan asla kurtulamazsınız.Gezegenin her yerini kaplar.Kökleri toprağın derinliklerine iner.Ve eğer gezegeniniz küçükse ve baobablar fazlaysa o zaman gezegeninizi parçalayarak yok edebilirler.. [Baobab=kin,nefret..]
Sayfa 27 - Dokuz yayınlarıKitabı okudu
176 öğeden 111 ile 120 arasındakiler gösteriliyor.