B.

B.
@bari5h
Araştırma
Marmara Üniversitesi
İstanbul
İstanbul
98 reader point
Joined on February 2016
Soren Kierkegaard
"Tiyatronun kulisinde bir gün yangın çıkmış. Palyaço haber vermek için sahneye gelmiş. Herkes bunun bir şaka olduğunu sanıp alkışlamaya başlamış. Palyaço uyarmaya devam ettikçe alkışlar daha da hızlanmış. Sanırım dünyanın sonu, her şeyin bir şaka olduğunu sananların yükselen alkışları arasında gelecek.."
Reklam
İnsan beynini etkileyen romanlar
Johann von Goethe / Genç Werther’in Acıları (1787) Jane Austen / Aşk ve Gurur (1813) Nathaniel Hawthorne / Kırmızı Leke 1850 Gustave Flaubert / Madam Bovary (1856) George Eliot / Middlemarch (1870) Leo Tolstoy / Anna Karenina (1877) Virginia Woolf / Bayan Dalloway (1925) Toni Morrison / Sevgili (1987) J.M. Coetzee / Utanç (1999) Muhsin Hamid / Gönülsüz Köktendinci (2007) Not: Bir yerden böyle bir liste kaydetmişim. Kaynak maalesef yok.
Umut Sarıkaya
"hayatım boyunca kendimi bir yazar, bir şarkıcı, bir düşünür, ne bileyim bir sanatçıyla özdeşleştirmek istedim. kendisini her televizyonda gördüğümde, eserleriyle 'hah tam benim kafamdan birisi...' diyebileceğim biriyle karşılaşmak istedim. ama kısmet değilmiş. böyle birisi şimdiye kadar karşıma hiç çıkmadı. aslında yalan söyledim. hiç bir zaman kendimi özdeşleştireceğim birisini aramadım. o zaten her zaman yanıbaşımdaydı. ama ne yazık ki bu durumdan çok utanıyordum. bir süre ona uğramamaya, yanına yaklaşmamaya, ondan kaçmaya çalıştım ama olmadı. en sonunda gerçeği kabul etmeye karar verdim. ben insanlar gibi bakış açımı jim morrison, john lennon ya da dostoyevskiyle özdeşleştirmiyor, kendimi onlar gibi göremiyordum. ben ne yazık ki sokaktaki bim marketiydim. sattığı ürünleri bir reyona koymak yerine kolilere istiflemesiye dağınık, özensiz ama samimi yapısıyla tıpkı bana benziyordu. bauhaus ya da migros gibi müzik yayını yaparak müşterilerin daha çok alışveriş yapmasını sağlayacak kadar kurnaz değildi. olması gibi sessiz, durağan ve ucuzdu. evet belki bir migros değildi, ama bir aydınlar bakkaliye de değildi. ne tam şehirli ne tam köylüydü, arada sıkışmış acı çeken bir hali vardı bim'in."