Hümanistlere cevabım budur!Açın gözünüzü,gerçekçi olun artık!
Zamanımızda istenildiği kadar insaniyetten, insan haklarından bahsolunsun; sömürgecilik, emperyalizm istenildiği kadar yerin dibine batırılsın, yürürlükte olan gerçek budur. Bütün tarihte görüldüğü gibi bugün de barışçılık, barışseverlik, savaş aleyhinde bulunmak birer oyalayıcı yalandan ibarettir
İrfan Yayınları-PDF
Tao te-ching zorun doğası konusunda gayet açıktır. Kendimizi ya da dünyayı iyileştirmek için, ister fiziksel ister manevi olsun, zor kullanırsak sadece enerjimizi tüketmiş ve kendimizi za- yıflatmış oluruz; "zoru güç kaybı izler." Savaş açan, bunun sonucuna katlanacaktır: "şiddet kullanan bir insan, kendisine karşı kullanılan şiddetle ölecektir." Tam tersine, teslimiyet herhangi bir şeyin üstesinden gelmenin çoğu kez en iyi yoludur: "Gök kubbenin altında hiçbir şey sudan daha yumuşak ve kendini teslim etmiş değildir. Ama gene de sağlam ve güçlü olana saldırıda ondan daha iyisi yoktur; onun eşiti yoktur. Zayıf olan güçlü olanın üstesinden gelebilir; yumuşak ve esnek olan sert ve katı olanın üstesinden gelebilir." Taoistlerin tavsiye ettikleri nazik barışçılık, savunmacı bir boyun eğme tarzı değil, enerjinin yaratıcı ve etkin kullanımı için yapılan bir çağrıdır.
Sayfa 98
Reklam
“ 'Bizler hümanistiz' diye tekrar ettiğini duydum, ama insanlığımız baştan ayağa kirlenmiş bir insanlık. Hümanizm, barışçılık sözlerini ağızlarından eksik etmeyen niceleri, haksızlığı gayet iyi görseler de buna karşı bir şey yapmıyorlarsa egemen sınıfların havarileri olmaktan öteye gidemezler.”
Sayfa 258 - iletişim yayıncılık
Castellio... Gerçek bir hümanist olarak doğuştan kavgaya inanan biri değildir o; birleştiricilik, uzlaştırıcılık, etkili bir barışçılık, onun merhametli ve en derin anlamıyla dindar tabiatına çok daha fazla hitap eder. Manevi atası Erasmus gibi o da bütün dünyevi ve tanrısal gerçeklerin, birden çok biçimi ve anlamı olduğunu takdir eder.
Sayfa 145 - Can YayınlarıKitabı okudu
Militan Bir Barışçılık İçin
Hiçbir zaman iyi bir savaş olmadığı gibi, hiçbir zaman kötü bir barış da olmamıştır.
Sayfa 9 - Einstein-FreudKitabı okudu
Militan Bir Barışçılık İçin
Eğer bizler katı iktisadi öğretilerin ya da geleneklerin esirleri haline gelmek yerine, dünyanın zenginliklerini doğru biçimde paylaşıyor olsaydık, herkes için yeterince para, yeterince iş ve yeterince yiyecekte olurdu. Biz insanlar her şeyden önce, düşüncelerimizin ve tüm gayretlerimizin yapıcı emekten alıkonulmasına ve yeni savaşlar için yapılan hazırlıklar yönünde kötüye kullanılmalarına izin vermemeliyiz.
Sayfa 9
Reklam
Barışçılık
"Ey Muhammed! Kitap'tan sana vahyolunanı oku; namaz kıl; muhakkak ki namaz hayasızlıktan ve fenalıktan alıkoyar; Allah'ı anmak ne büyük şeydir! Allah yaptıklarınızı bilir." ( Ankebut, 29/45; Hûd, 11/14. )
Sayfa 124 - Amaç/Sonuç İlkeleriKitabı okudu
Saniyesinde tepene çökerler
Yırtıcı, kanunsuz bir dünyada silahsızlanmak hülyalarına tek başına dalmak, halkı barışçılık telkinleriyle uyuşturmak, affedilmez bir cinayet olurdu.
-Sosyalizmin insan doğasına aykırı olduğunu söyleyenler var. -Sosyalizmin insan doğasına uygun olmadığını söy­leyenler, dolaylı yoldan insanın doğasına ancak kapi­talizmin uygun düşeceğini söylemek isterler. Ancak bunu yaparken, istemeyerek de olsa kapitalizmin kö­tülüklerine ve olumsuzluklarına işaret etmiş olurlar. Yani şunu demiş olurlar: İnsan bencil, hırslı, paragöz, hesapçı, sinsi, başkalarına üstün gelme, onları ezme güdüleriyle tanımlanan bir varlık olduğuna göre, ona en uygun düzen kapitalizmdir! Sosyalistler ise insana toplumsal ilişkilerin dışın­da ne iyi ne kötü, ne olumlu ne de olumsuz özellikler yakıştırır. Marksistler insanın içinde bu­lunduğu toplumsal koşulları önceleyen, tarihe ve top­lumsallığa aşkın, yani bunlarsız da tanımlanabilecek bir insan doğası olmadığını düşünürler. İnsana yakış­tırılan birbirine zıt pek çok özellik, örneğin kötülük ve iyilik, bencillik ve başkalarını da düşünme, cesaret ve korkaklık, savaşçılık ve barışçılık, cimrilik ve bonkör­lük, vb. hep insanın içinde yaşadığı toplumun özellik­leriyle belirlenir ve şekillenir.
Yalnızca herhangi bir siyasi baskıyı kabul etmenin edebi ahlakla pek de bağdaşmadığını söylüyorum. Bu fikir, olağan siyasi çekişmelere bulaşmadığını iddia eden barışçılık ya da bireycilik gibi hareketler için de geçerlidir. Hakikaten de sonu "-izm" le biten her sözcük propaganda kokar.
Sayfa 92 - Kapra Yayıncılık
88 öğeden 51 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.