“İnsan hayatın ne olduğunu anlayana kadar
ömrünün yarısını tüketmiş olur” (Fransız
Atasözü).
Ülkemizde psikanaliz, psikoterapi ve psikiyatri denilince ilk akla gelen önemli isimlerden biri de
Engin Geçtan’dır. Onun, “Psikodinamik Psikiyatri ve Normaldışı Davranışlar”, “Psikanaliz ve Sonrası” ve “Varoluş ve Psikiyatri” gibi eserleri bu alanda
"Ders dışı kitap okuma alışkanlığı vermeyerek, buna karşılık kitlelerin üstüne içi boş bir eğitim serperek bir toplum yüzyıllar boyu uyutulur. Böylece körpe beyinlere baş eğme ideolojisi döşenmiş olur."
Ailesiyle birlikte hâlâ yurtdışında bulunan Dosto, Ebedi Koca'yı teslim etmesinin hemen ardından, edebiyat hayatının belki de en büyük yapıtı olmaya aday olan ve kafasında beş roman olarak tasarladığı "Büyük Bir Günahkârın Hayatı" için kolları sıvarken, eşi Anna'nın üniversitede okuyan kardeşi Snitkin'in yanlarına gelmesiyle birlikte
Kehanet, Yazgı ve Tanrı Dokunuşuyla Tamamlanan Bir Öykü: Philoktetes
Not: Bu incelemede yine Antik Yunanistan’a bir yolculuk gerçekleştiriyoruz. Homeros eserleri ve mitolojiye, Sophokles ve tragedyaları ekseninde bir bakış atmak isteyenler buyursunlar. Birçok farklı konu başlığına ayırdım, ilginizi çekene yönelmek de yine sizin tercihinizdir. Okuyacak olanlara teşekkürlerimle.
“…çünkü soylu insanlar
haksızlığa
Önce günaydın, sonra biraz haz, biraz acı, biraz aşk, biraz hayal kırıklığı, biraz sıcaklık, biraz yalnızlık, biraz boyun eğme, biraz baş kaldırı ve ardından iyi geceler.
Yazar özgürlük kavramını analitik olarak incelerken özgürlüğü farklı boyutlarla ele almış, aktörün ruhsal yapısı ve iç dinamiklerinden hareketle aktörün psikolojik tutumlarının topluma yansıyan yönünü değerlendirmiştir.
“ Özgürlük" ancak ve ancak çağdaş insanın kişilik yapısının bütünüyle çözümlenmesi temel alındığında tam anlamıyla