Aynı anda hem anlatıcısı hem baş kahramanı hem de okuru olarak bu hikayenin tam "ortası"ndayız; yaşarken oluşturuyoruz; ileriye doğru gidiyor gene de geriye doğru anlıyoruz; ne tür bir hikaye olduğu, nereye gittiği, eskiden nerede durduğu konusun­ daki fikrimizi durmadan değiştiriyoruz; olay örgüsü olarak dü­şündüğümüz şeye kah bir "kaza"yı, kah bir "hata"yı, kah başka bir şeyi ekliyoruz; beklenen gelecekle, hatırlanan geçmişle ya da şimdiyle oynuyoruz; farklı olaylar arasında nedensel ilişkiler kur­maya çalışıyoruz; yalnızca "şimdi ne gelecek?"i değil, "neden"i de merak ediyoruz... Ve bütün bunlar olurken "karakter"imiz, kendimizin kısmen yazarı olduğu gelişen bir "olay örgüsü"nün -kendisi de, içinde bulunduğu birçok daha büyük hikayeninkilerle sürekli şekillenen bir olay örgüsü- zorunluluklarıyla açığa vuru­luyor ve yeniden yaratılıyor.
Sayfa 244Kitabı okudu
Bütün Alıntılar
ISPANAK DAMARLARI Araştırmacılar ıspanağın yaprak damarlarını kullanarak insan kalp hücrelerini çalışır durumda tutmayı başardı. Amerika’daki Worchester Politeknik Enstitüsü araştırmacıları, karmaşık bir damar ağına sahip olan ıspanak sayesinde bitki damarlı kalp yarat￾tı. Önce ıspanağın yaprakları üze￾rindeki bitki hücrelerini
Reklam
DTCF'nin iç yüzü
BİR FAKÜLTENİN İÇ YÜZÜ Ulus Meydanından Yenişehir’e doğru muazzam büyük caddenin üzerinde uzayan bir bina var. Alnında, “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir” yazılı. Hayran hayran bakıyorsunuz. Ne güzel bina, ne büyük söz. Hele bir de içeri girin. Korkmayın, çekinmeyin. Bu fakültenin içini, dışını ben çok iyi bilirim. Dört yıl orada bulundum. Ben
15 öğeden 11 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.