Ruhların Kaçışı animesini severlerine önerilen bir kitap olduğu için hemen okumak istedim ve gerçekten çok tatmin oldum. Yazın Kore mitolojiyle harmanlayarak oluşturduğu büyülü dünya ve olayların akış biçimi cidden bir Miyazaki filmi tadındaydı. 270 sayfa olduğu için de hemen okuyup bitirilecek, büyülü bir kitap. Bayıldım.
-Bir zamanlar bir kitapla aklıma girip zehirlemiştin beni. Bunu asla affetmeyeceğim.
-İnsanların ahlaksız diye nitelendirdiği kitaplar insanları kendi ahlaksızlıkları ile yüzleştiren kitaplardır. Hepsi bu.
İngiliz klasiklerinin en öne çıkan kitaplarından olan Dorian Gray'in portresi okurken çok fazla şey hissetmeme sebep oldu. Olay örgüsünün işlenişi beklentiyi karşılıyor evet ama asıl mevzu ustaca yazılmış diyaloglar. Karakterlerin birbiriyle konuşurken zıt düşüncelerin bir arada veriliş biçimi hem karşıdaki karakterin inanç sistemini ve tabularının sınırlarını zorluyor hem de okuyan kişide de aynı etkileri bırakıyor. Henry karakteri söylenmemesi gereken bütün keskin fikirlerini dile getirirken ve karakterler bunun karşısında şok olurken siz zekice yazılmış bu diyaloglara hayran kalıyorsunuz. Kesinlikle okunulması gerekilen eserlerden.
Kitabı henüz bitirdim ve hissettirdiklerinin etkisinden bir süre çıkabileceğimi sanmıyorum. Kitapta mitolojik öykülere dayanan Angrboda’nın öyküsü kaleme alınmış. Onun zor yaşamının üstüne Loki’yle olan ilişkilerinin yorucu dinamiği ve bir anne, bir kadın olarak hayatta kalma çabasının yanı sıra fedakarlığı üzerine durması cidden beni çok etkiledi. Her zaman romantik seven bir okur olmuşumdur ama romantizmin bu kalp kıran, fedakarlık dolu, bir anne sevgisinin ne denli kuvvetli olabileceği yanını ilk kez gerçek anlamda hissettim ve bu benim romantizme bakış açımı tamamen etkiledi. Özellikle son otuz sayfasında yazarın yaşanan her şeyi büyük bir duygu seli içerisinde bağlayarak aktarması romanın etkisini kat ve kat arttırdı. O son kısmı uzunca bir süre unutamayacağım. Tek kelimeyse bayıldım.
Van Gogh’un hayatı ve öne çıkan eserlerinin kısa hikayelerinin derlenmiş olduğu, 2 saat gibi bir sürede okuyup bitirebileceğiniz bir kitap. Eserlerini tek tek incelemek oldukça keyifli olduğundan belki biraz daha vaktinizi alabilir. Sanatçının kendine özgü tarzının o dönemde anlaşılamaması ama durmaksızın resim yapmaya devam edişi gerçekten hem ilham verici hem de kalp kırıcı.
Van GoghKolektif · Hayalperest Yayınevi · 2017214 okunma
Murakami daha önce okuduğum bir yazar olmamasına rağmen ne kadar başarılı olduğunu bildiğim, yazarlık konusunda yön gösterebileceğine inandığım ve otobiyografi okumayı sevdiğimden okumayı tercih ettiğim ilk kitabı oldu. Kitapta yazar belli konu başlıkları altında yazarlıkla ilgili bir takım soruları kendi tecrübeleri ve anıları ile birlikte yanıtlıyor. Japonya’dan çıkıp tüm dünyayı etkisi altına alan bir yazar olduğundan bence tavsiyelerini ve izlediği yolu dikkate almaya değer. Tabi Murakami’nin yazması belli ki oldukça içgüdüsel olduğundan belki kurgu geliştirmek isteyen insanlar için bu otobiyografi o kadar faydalı olmayacaktır. Bunun dışında disiplinli çalışmayla nerelere gelebileceğini gösterdiğinden güzel bir ilham ve motivasyon kaynağı olacaktır.