Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
325 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
İyi, kötü, güzel, çirkin, akıllı, düşük zekalı, dahi, engelli, engelsiz olmanız bir şey fark etmiyor. İnsanlar her durumda sizi dışlamak ve yargılamak için sırada bekliyor.Zekanın sosyal ilişkilerle bağlantısı çok güzel bir şekilde anlatılmış. Zeka ve mutluluk arasında bir ilişki var mıdır? Zeka insanı mutlu olmaktan alıkoyar mı , yoksa zeki insanlar daha mı mutludur? Charlie'nin yolculuğu da çok yorucu ve güçlüklerle dolu oldu. Yolculuğunda çaba, ilerleme, başarısızlık ve hayal kırıklığı bolca vardı ama umut ışığını söndürmekte kolay değildi. İnsanlar tarafından sadece sen olduğun için reddedilmenin acısı ve ne yaparsan yap, ne kadar çabalarsan çabala hiçbir zaman onların istediği kişi olamayacağının farkındalığı acı verici. Diğer insanlar için yaşamayı bırakıp öncelikle kendi benliğinizle barışmanız için gerekli olan bir farkındalık . Çok zeki olan bir insan, diğer insanlarla iletişim kurarken zorlandığı gibi; zekâ seviyesi çok düşük olan bir insanın da diğer insanlarla iletişimi aynı derecede zordur.Zekâ ve sosyal ilişkiler, ahlak ve cinsellik, birey ve toplum ilişkileri olağanüstü bir doğallıkla kaleme alinmis. Sorgulamayan, itaat eden, bilmeyen ve çok düşünmeyen insanları daha çok severiz çünkü bize sorun çıkarmazlar. Onlara ne istersek yaptırabiliriz. Aksine bilen, sorgulayan ve düşünen insanlara diş geçiremeyiz. Zekâ seviyesi düşük olmak bir engel değildir. Zeka seviyesi düşük olan insan engelli de değildir. İnsanların bulunduğu konumu veya yaptığı işi bize zeki olduklarını kanıtlamaz.
Algernon'a Çiçekler
Algernon'a ÇiçeklerDaniel Keyes · Koridor Yayıncılık · 201515,2bin okunma
452 syf.
·
Puan vermedi
·
74 günde okudu
Kendini tanımak isteyen, davranışlarını anlamlandırmak isteyen, değişmek isteyen(opsiyonel), kısacası herkes içindir bu kitap. Dili anlaşılır, şahsen çok psikoloji bilgisine gerek yok gibi okurken ancak basit bir dili olduğunu da söyleyemeyeceğim. Okumak için, sürdürmek için çaba göstermeniz gereken bir kitap. (hayırların devamı için sabır şart)
Hayatı Yeniden Keşfedin
Hayatı Yeniden KeşfedinJeffrey Young · Psikonet Yayıncılık · 20203,755 okunma
Reklam
520 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
“Martin Eden”, Amerikalı yazar Jack London’ın en önemli eserlerinden biridir ve edebiyat tarihindeki en etkileyici kahramanlardan biri olan Martin Eden’ın hikayesini anlatır. Roman, yazarın kendi yaşamından da izler taşır ve birçok temayı işler.  “Martin Eden”, genç ve idealist bir denizci olan Martin’in yaşamını ve entelektüel gelişimini konu
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202391,8bin okunma
400 syf.
7/10 puan verdi
Bu sıra bu alanda sıklıkla okuma yaptığımı görebilirsiniz. Değişim için ya da gelişim diyelim sebep. Bakalım neler öğreneceğim. Bu alanda önerilere de açığım ve hobi serüvenimdir insan bilimi, Şişirme bir kitap olduğunu düşünerek başlamıştım ancak psikoterapistler için son derece yararlı olabilecek bilgileri içeriyor. Terapi alanında çalışanlar için "meslek bilinci" kavramını sosyal adalet,insan hakları,sistem değişiklikleri üzerine değişen dünyada dürüstlük,açıklık,korku ve başarısızlık gibi konularda çeşitli örnekler verilmektedir... Kitap içeriğinde ki bilgilerin uzman bir terapist tarafından yazıldığı çok belli ve doğru şeyler de olabilirler fakat s sürekli kendini tekrar eden bir içeriği varmış gibiydi, Mesleğe dair endişeler, sorular, sorunlar dile getirilmiş. Tüm bunlar çok insani bir yerden anlatılmış. Yazar bu konuda kişisel paylaşımlarında şeffaf davranmış. Özellik bu işe yeni başlayanlar için çok besleyici bir kitap. Süpervizyon havasında ilerliyor. Karşılıklı konuşuyormuş hissi yarattığı için okunması kolay ve anlaşılır. Sorular üzerinden ilerliyor olması da kitabı etkileşimli okumayı sağlamış. Okuyucu kendine sordukça ve yazarın kendi cevaplarını okudukça da bu etkileşim artmış. Anlaşıldığını hissettiren kitaplardan biri.
Terapist Olmak Üzerine
Terapist Olmak ÜzerineJeffrey A. Kottler · Pegasus Yayınları · 2017192 okunma
304 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Selam Müptelalar "Korku kapını çaldığında kapıyı açma cesaretini gösterirsen arkasında kimsenin olmadığını görürsün." "Başarısızlıktan korkma, zira başarısızlık başarının habercisidir." "Eleştiriden kurulduğumuzda ve karşımızdaki kişiyi olduğu gibi kabul ettiğimizde varlıklar arasındaki bağlantı yıkılmaz
Bugün Kalan Hayatımın İlk Günü
Bugün Kalan Hayatımın İlk GünüMaud Ankaoua · Yan Pasaj Yayınları · 20192,765 okunma
544 syf.
3/10 puan verdi
Beklentiyi Karşılamadı
Francis Petrel 20 yaşında iken ailesi tarafından zorla akıl hastanesine yatırılır. Şizofreni tanısı alan Francis burda samimi arkadaşlıklar kurar. Fakat bir gün akıl hastanesi bir cinayet mahaline dönüşür. Hemşire stajerlerden biri feci bir şekilde öldürülür. Olay ile geçmişte bir bağlantısı bulunan savcı Lucy, cinayeti araştırmak için akıl hastanesine gelir. Delilerin içindeki bu zeki ve cani adamı bulmak sandıkları kadar kolay olmaz. Francis cinayetin çözülmesi adına büyük adımlar atar. Ve yıllar sonra, evinin duvarlarına yaşadıklarını yazmaya başlar. Kitapta soru işaretleri bence tamamen çözülmedi. Bu hikayeye bu kadar sıradanlık getirmek başarısızlık olmuş. Çünkü hikaye öyle yerlere gidip bağlanabilirdi ki, heyecanım yarım kalmış oldu. 544 sayfa olan bir kitap, tamamen gereksiz detaylar, cinayetten bağımsız şeyler sunarak uzatılmış.
John Katzenbach
John Katzenbach
Şizofren
ŞizofrenJohn Katzenbach · Koridor Yayıncılık · 20122,239 okunma
Reklam
·
Puan vermedi
"Martin Eden", bir özyaşam öyküsüdür. Roman, baş karakter Martin Eden'in yoksulluktan çıkıp bir yazar olma mücadelesini anlatır. Martin, zeki ve çalışkan bir denizci olarak başlar ancak edebiyata olan ilgisiyle kendini geliştirmeye başlar. Ancak yükseldikçe, toplumun ve entelektüellerin beklentileriyle başa çıkmak zorunda kalır. Roman, sınıf farkları, entelektüel zorluklar, aşk ve bireysel kimlik arayışı gibi temaları işler. Martin Eden'in hikayesi, hem bireysel başarı ve başarısızlık üzerine düşündürürken hem de toplumsal yapının eleştirisini yapar.
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202391,8bin okunma
128 syf.
·
Puan vermedi
·
80 günde okudu
Herkese Merhaba!
Daha önce başladığım fakat yarım bıraktığım kitaplardan biriydi. Halbuki şimdi başlayıp saatler içinde okuyup bitirdim. Bazı kitapların zamanı vardır arkadaşlarım. Bu bir gerçek. Vaktinde okunması gereken bir kitap. Yakıcı etkileri olabilir. Okunup geçilecek bir kitap olduğunu asla düşünmüyorum. Çok fazla psikolojik unsurla birlikte insanı düşünmeye iten unsurlarda barındırıyor. Kendini çocukluğundan beri bir başarısızlık abidesi olarak gören, aristokrat bir ailenin oğlu Oba Yozo hem evde hem de okulda büründüğü “soytarı” rolüyle var olmaya çalışır. İnsanlığımı Yitirirken’de topluma dahil olmayı beceremeyen, her şeyi eline yüzüne bulaştıran, çevresindeki herkesi hayal kırıklığına uğratmaya mahkûm bir ötekinin acıklı hikâyesini anlatıyor. Öncelikle kitapta karamsar bir ruh hali görüyoruz. Bu karamsar, çelişkili ruh halini maskelemek, insanların içine karışmak için ise takılan bir maske var. Okuyacaklarınız bir insanın maskeli ve maskesiz öz halidir. Ayrıca kitabın formatı çok güzeldi. Başını ve sonunu detayları kaçırmadan okumanızı öneririm. Kitap içeriği bakımından kolay okunmuyor olsa bile dili son derece akıcıydı. Eğer konusu sizi çekerse elinizden bırakabileceğinizi sanmam :) Karakter sayısı çok ideal, kafa karıştırmıyor, yormuyor. Bu durum benim için kitabı ve yazarı sevmemin bir diğer nedeni oldu. Her okura tavsiye edebileceğim bir kitap. Keyifli okumalar…
İnsanlığımı Yitirirken
İnsanlığımı YitirirkenOsamu Dazai · İthaki Yayınları · 202334,4bin okunma
400 syf.
·
Puan vermedi
Kitap ilerledikçe kitapta bahsi geçen çoğu şey adeta yapboz parçaları gibi oturmaya başladı. Kitabı bitirdiğim zaman hala tamamlanmamış ve anlam veremediğim şeyler vardı. Kafka çok karamsar bir insan ve bunu her kitabında açık şekilde görüyoruz. Dava'nın kahramanı Josef neyle suçlandığını bir türlü öğrenemeyerek yavaş yavaş karamsarlığa bürünüyordu, kadastro memuru Bay K. 'da da, Gregor Samsa'da da görülüyor. Dediğim gibi bu kadar karamsar bir insanın başka bir insana bu kadar derinden hatta belki de bizim tam olarak anlayamayacağımız türden aşk beslemesi beni şaşırttı. Ben aralarındaki bu aşkın sebebini biraz da hayatta yaşadıkları sevgi boşluğuna bağlıyorum. Kafka'nın içindeki ilgi ve sevgi boşluğunu bir türlü babası yüzünden dolduramaması, Milena'nın babası tarafından hastaneye kapatılması, üstüne bir de ikisinin de ilişkilerinde yaşadığı başarısızlık ve mutsuzluk... Aralarındaki bu büyük ve bir o kadar ihtişamlı aşkın sebebi acaba kavuşamamaları yüzünden olabilir mi? Eğer bu yüzden ise "Seversin, kavuşamazsan aşk olur" cümlesinin doğruluğuna kanıt olur. İlk 100 sayfasında tek taraflı olduğu için anlayamadığım yerler olsa da, bu kitabın eleştiri yapılabilecek bir kitap olduğunu düşünmüyorum. Milenaya mektupları okuduktan sonra Kafka hakkında çok farklı şeyler düşünmeye başladığım ve mutlaka bir daha okumak istediğim bir kitap oldu. Herkese çok şiddetle tavsiye ederim
Milena'ya Mektuplar
Milena'ya MektuplarFranz Kafka · Can Yayınları · 202354,9bin okunma
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.