İmkansız sözcüğü, ellerinde dünyayı değiştirecek güç olduğu halde onu keşfetmek yerine, kendilerine verilen dünyada yaşamayı daha kolay bulan küçük adamların ortaya attığı büyük bir kelimedir.
Kendi düzenini değil de başka şeyleri değiştirerek mutluluk bulacağını sanacak kadar insan doğasını bilmeyen biri, hayatını boşuna uğraşarak yaşayacak ve atmaya çalıştığı kederini artıracaktır.
İnsanların çoğu geleneklere bağlıdır. Çoğu insan bir şey gelenek halini almışsa onun iyi bir şey olduğuna inanmaktadır. Ama bu çoğu zaman doğru değildir.
Bardwick, birinci ila üçüncü sınıftaki kızların güvensiz olduğunu ve başarısızlık beklediğini, buna karşılık erkeklerin başarı beklediğini gösteren ve Crandall, Katlovsky ve Pretson tarafından yapılan bir araştırmadan (1962) söz ediyor. En azından bu çalışmada, kızlardaki güvensizlik, zekayla birlikte artıyor. Erkekler, kendilerine ilişkin beklentileri konusunda daha gerçekçi olmakla kalmayıp, daha yüksek standardlara ve sonuçta başaracakları şeyi kaderin veya başkalarının değil, kendilerinin başaracağı inancına da sahiptir.
_Büyücü elini şıklattı, fakirlik yok oldu; büyücü bir kez daha elini şıklattı, savaşlar yok oldu. Politikacı elini şıklattı; büyücü yok oldu.
_Halinize şükredin, zira Allah sizi Amerika, İsviçre ya da Fransa gibi bir ülkede yaşayan, her türlü sosyal hakka sahip, mutlu ve huzurlu zengin bir kâfir olarak da yaratabilirdi.
_Yücelmek için özür
Ben kendime yardımcı olmak için yıllarca aşağıdaki cümleleri kullandım:
Bu da geçecektir.
İşler daha kötü olabilirdi.
En önemli olan şey bana olanlar değil,içimde olanlardır.
Başını dik tut.
Ne olursa olsun yap bunu.