"Çağdaş Kadında Bağımsızlık Korkusu" alt başlığıyla yayınlanan kitap, yazarın "Yalnız olmaktan nefret ediyorum. Keseli hayvanlar gibi, bir başkasının derisinin altında yaşamak isterdim. Emniyette olmayı, sıcak, bakılıp gözetiliyor olmayı, havadan, hatta yaşamdan daha çok istiyorum." sözleriyle başlıyor. Yazar, "kendimizden, sadece kendimiz sorumlu olduğumuz yolundaki yetişkin gerçekliğini göğüslemekten aciz olan" kendisi gibi binlerce kadın olduğunu keşfediyor ve kitapta bu keşif sürecini anlatıyor. Kadının özgürleşme sürecinde, özgürlüğün güvenceden daha iyi olduğunun söylendiğinin altını çiziyor; bunu kadınlar olarak kabul etmemize ve her fırsatta özgürlüğümüzü savunmamıza rağmen yazar gibi pek çok kadın özgürlüğün "ürkütücü" olduğunu fark eder. Çünkü özgürlük beraberinde sorumluluk ve korkular da getirmektedir. Bu da çağdaş kadının neden bağımsızlıktan korktuğunu ve başkalarına bağımlı olduğunu gösteriyor. Yazar, bu bağımlılığı "Sindrella Kompleksi" olarak adlandırıyor ve kitabında bu kompleksin sebeplerinden ve bundan nasıl kurtulabileceğimizden bahsediyor. Ben kitabı oldukça eğitici buldum. İlk defa 1981 yılında yayınlanan bu kitaptaki sorunlar bugün de hâlâ geçerliliğini koruyor. Bu tarz kitapların okullarda -özellikle genç kızlara- okutulması gerektiğini düşünüyorum ki bilinçlensinler, bildiklerinden ya da hayal ettiklerinden çok daha farklı bir dünyanın olduğunu görsünler. Tüm kadınlara tavsiye ediyorum.