Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bütün aşıklar aşkı ve aşkın jestlerini yeniden keşfettiklerini düşünürler .şu bir gerçektir ki her çift biricik oldukları ölçüde hiçbir yerde olmayan bir ilişki oluştururlar .Fakat şu da aynı zamanda Gerçek olan bir şeydir :aşka ilişkin tutum sandığımızdan daha fazla ölçüde ait olduğumuz kültüre bağımlıdır. Örneğin: batıda ve uzak doğuda aşkla ilgili jestler aynı değildirler . doğulular öpücüğü tanımazlar. Aşıklar Hatta aynı şekilde anneler bebeklerini koklarlar ,başka bir tarzda söylersek solurlar. Zira Marleau Monty şöyle yazıyor: " Mimiklerdeki farklılık bizzat heyecanlardaki farklılığı da içerir. " Irk ve bölgesel farklılıkları izleyen bu aşk davranişindaki farklılıklar duygularımızın ve cinsel yaşamımızın bütünlüğüyle bireyler olarak kendimizden kaynaklanmadığını çok iyi şekilde gösteriyor. Biz dil ile birlikte bütün bir zihinsel ve psişik yapı ediniyoruz .Üstelik bunları dışarıdan ediniyoruz. tam olarak anne babaların çocuklarının sözlerinden çok davranışlarıyla etkiledikleri gibi okulda aldığımız eğitimin ,sosyal ve ekonomik çevremiz bize belli bir tarzda var olmayı ve özel bir şekilde yaşamayı öğrettiğinden daha kesindir
Sayfa 11
Ebu Muhammed Abdullah b. El-Mukaffa
Ebu Muhammed Abdullah b. El-Mukaffa
şöyle demiş ; “...senin nasibin olan; senin zaafına rağmen sana gelir, nasibin olmayanı ise gücünle elde edemezsin.” Doğru mu? Şubatın ilk günleri almaya niyet ettiğim bu güzellikler geçen üç aya rağmen satılmamış beni beklemiş ve haneme gelmiş ise, doğrudur efenim 🥹 Yeni kitap kokusunu sevmeyen var mıdır bilmiyorum. Bende severim. O güzel kokunun sebebi ; kitap sayfalarını oluşturan kâğıdın yapısında temel olarak selüloz bulunması idir. Ayrıca kâğıt az miktarlarda lignin gibi başka kimyasal maddeler de içerir. Eski kitap kokusunun kaynağı ise selülozun parçalanması sonucunda oluşan ve kolayca buharlaşabilen çeşitli organik bileşiklermiş. Oluşan uçucu maddelerin türüne göre hissettiğimiz koku da farklılık gösterebiliyormuş. Örneğin; benzaldehit acı badem benzeri bir koku verirken, etil benzen ve toluen tatlı bir kokuya sahiptir. Yeni kitap kokusu mu eski kitap mı derseniz, kesinlikle kullanılmış, bir yaşanmışlığı olan, içinde izler taşıyan, sadece selüloz parçalanması değil, bir sürü duygunun da sayfalara okuyan gözler tarafından döküldüğü kitaplar derim. https://1000kitap.com/Gokyuzunun_ogrencisi ’nden
ᛍ A ᴋ s ᴀ̂   K ᴜ Ș ᴜ ᛍ
ᛍ A ᴋ s ᴀ̂ K ᴜ Ș ᴜ ᛍ
’na aktarılmış bir emanet hepsi.. Hakkıyla okumak ve muhafaza edebilmek de nasip olsun İnşaAllah 🤲🏽 Teşekkür ederim https://1000kitap.com/Gokyuzunun_ogrencisi 🌹🤍
Reklam
72 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
19 saatte okudu
Merhaba. Ayın ilk kitap yorumu ile geldim. Geçen ay Sevim Burak'ın Yanık Saraylar öykü kitabını okumuştum. Yazarın üslubunu beğenince her ay bir Sevim Burak eseri okuyacağım gibi görünüyor. Yine pdf okumayı tercih ettim. Kitabı ilginç kılan ilk özelliği Yanık Saraylar kitabındaki "Ay Ya Rab Yehova" isimli öykü kitabını, bu eserde
Sahibinin Sesi
Sahibinin SesiSevim Burak · Yapı Kredi Yayınları · 2020196 okunma
448 syf.
8/10 puan verdi
Arada bir vampir kitapları okuyup ilk popüler oldukları zamanlara dönmek hoşuma gidiyor. Türü içinde güzel bir kitap olduğunu düşünüyorum, eğlenceli ve akıp gidiyor. Güçlü bir kadın karakter olması da başka bir artısı. Beni tek rahatsız eden şey vampirlerin gözlerinin yeşil yeşil parlamasıydı, bu da zamanında tür içinden sıyrılmak için bir farklılık olsun diye yazılmış bence.
Mezarla Randevu
Mezarla Randevu
Jeaniene Frost
Jeaniene Frost
Mezarla Randevu
Mezarla RandevuJeaniene Frost · Artemis Yayınları · 2010423 okunma
Hoşgörü Sapiens'in baskın özelliklerinden biri değildir. Modern zamanlarda bile ten rengindeki, lehçe veya dindeki bir farklılık bir grup Sapiens'in bir başka grubu yok etmeye çalışmasına sebep olabiliyor.
.... Narsist Kişilik Bozukluğu Nedir? Narsist kişilik bozukluğu, psikolojik bir durum olup bireyin kendini aşırı derecede önemseme, başkalarını manipüle etme eğilimi ve empati eksikliği gibi belirgin özellikleri içerir. Bu kişilik bozukluğuna sahip bireyler genellikle kendi yeteneklerini ve görünüşlerini abartılı bir şekilde yücelterek,
Reklam
Gerçek yalnızlık her insanı korkutur. Buna karşılık, yalnız kalmaktan korkmak bir insandan diğerine farklılık gösterir. Kimi insan için bir bozkırın sonsuzluğunu seyretmek bile ürkütücü duyguların yaşanmasına neden olurken, bir diğeri için doğa ile baş başa kalmak doyurucu bir yaşantıdır. Kimi insan mutlak bir sessizlikte paniğe kapılabildiği halde, bir diğerinde böyle bir durum dinlendirici bir etki yaratabilir. Bu farklılığın ardındaki neden, yaşadığımız kültürden kaynaklanmaktadır. Günümüzde insanlar kendi kişiliklerini değerlendirmede, hatta kendi varoluşlarının bilincini yaşamada, diğer insanlarla olan beraberliklerinden aşırı oranda etkilenmekteler. Bir başka deyişle, bir insanın kendi gerçeklerini algılayış biçiminde diğer insanların onun hakkında söyledikleri ve düşündüklerinin payı oldukça önemlidir. İşte bu nedenledir ki, insanlar yalnız kaldıklarında ya da dış dünyadan soyutlandıklarında, benliklerinin sınırlarını yitiriyormuşçasına bir duygu yaşayabilir ve öznel benlikleriyle nesnel dünyanın ayrımını yapmakta güçlük çekebilirler. Dolayısıyla, bir insanın kendi benliğini ne ölçüde diğer insanların görüşlerine göre değerlendirdiği, o insanın yalnız kaldığı zaman yaşayacağı korkunun oranını belirleyen en önemli etmenlerden biridir. Ama, yine de, yalnız kalmanın ne zaman insanın yaratıcı güçlerine etkinlik kazandıracağını ve ne zaman ruhsal dengesinin bozulmasına neden olabileceğini kestirebilecek ve değerlendirebilecek bilgilere sahip olduğumuz söylenemez.
Tavşanlar aslında o kadar da fena hayvanlar değilmiş (:
İlgimi çeken çoğu alanı, mesleğini yapabilecek kadar öğrenmeye çalışıyorum. Bazen birinden sıkılıp diğerine koşuyorum, bazen diğerinden öbürüne. Sonrasında "Çok şeyi az çok öğreneceğine bir şeyi tam öğren." sözü geliyor aklıma. O zaman diyorum ki "Öğrenmek istediğim çok şey var, birinin derinine inince boğulma hissi veriyorsa -en
Sürümden kazanmış...
Almanlar herhangi bir ülkede Yahudi meselesinin çözümüne yardım etmelerene karşılık Yahudi mallarından pay almayı değil, sadece tehcir ve yok etme masraflarını talep etmişlerdi. Bu masraflar ülkeden ülkeye büyük farklılık gösteriyordu - Slovakların Yahudi başına üç ila beş yüz, Hırvatların sadece otuz, Fransızların yedi yüz ve Belçikalıların da iki yüz elli Reich markı ödemesi gerekiyordu. ( Ama görünüşe göre Hırvatlardan başka kimse tek kuruş ödememişti.)
Sayfa 146Kitabı okudu
864 syf.
5/10 puan verdi
·
5 günde okudu
•Değersiz Bir Hayat - Hanya Yanagihara•
"Dört yanı buzdan kapkalın duvarlarla, tabanlarla, tavanlarla çevrili bir su damlasının içine hapsolmuş gibi hissediyor."
Değersiz Bir Hayat
Değersiz Bir Hayat
Merhabalar, bu kitabı sürekli kitap aldığım bir sahafın yoğun bir tavsiyesi üzerine almıştım lakin hiç beğenemediğim bir kitap oldu ama yine de incelemesini kendimce yapmak
Değersiz Bir Hayat
Değersiz Bir HayatHanya Yanagihara · Doğan Kitap · 20222,829 okunma
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.