479 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Hani Dostoyevski “Hepimiz Gogol’ün paltosundan çıktık.“ demiş ya. Çarlık dönemi sonu Rus edebiyatının, edebi açıdan en başarılı, ideolojik açıdan da etkili kalemlerinden biri Gogol. Ölü Canlar, yazarın hem son eseri olması, hem de Rus halkının geleceğine ilişkin görüşlerini içermesi bakımından ayrı önemde. Eğitimli ama imkanları hayal
Ölü Canlar
Ölü CanlarNikolay Gogol · İş Bankası Kültür Yayınları · 202224bin okunma
224 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
Yeraltı edebiyatının en umursamaz, en çok s*çan, en çok içen, en çok s*ken asi çocuğu kimdir sorusunun cevabı benim için açık ara; Charles Bukowski. Aklına geleni, en açık haliyle yazan bir moruuuk. Benimde aklıma gelen içime kaçmasa keşke. Her kitabı, her sözü, sisteme kalemiyle yaptığı bir başkaldırı, hep aykırı. Benim başkaldırımın da kahramanlarındandır Bukowski. Hayat felsefem Bukowski'nin kaybolmuşluklarından ve karmaşıklarından birazda piçliğinden geçer. Hayatımda felsefemde Bukowski kadar aykırı demek ki. Başımı yakmasa iyi. Belki bende biraz kaybolmuşumdur. Yolumu ne zaman bulurum? Neyse. Sistem, herkesin yaptığını yapmayana, herkesin dediğini demeyene, herkesin gittiği yoldan gitmeyene, herkesin dinlediğni dinlemeyene, kısacası herkes gibi olmayana deli der ya. Bukowski en delilerinden:) Deliler alsın okusun. Akıllılara pek mantıklı gelmeyebilir yazılanlar:) Bu ara da bana da deli derler arada:)
Kasabanın En Güzel Kızı
Kasabanın En Güzel KızıCharles Bukowski · Parantez Yayınları · 20191,579 okunma
Reklam
48 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Giyotinlere Başkaldırı!
Claude Gueux genel anlamda konusu bakımından
Bir İdam Mahkûmunun Son Günü
Bir İdam Mahkûmunun Son Günü
kitabı ile benzerlikler göstermektedir. Victor Hugo'nun İdam Mahkumu kitabını okuduğumuzda kendisinin idam karşıtı biri olduğunu görüyoruz. Bu kitabında da 19. yüzyılda Paris'te yaşayan bir işçi, ailesiyle aç ve soğukta kaldığı için ne çaldığı bilmediğimiz bir hırsızlık yapmıştır. Bu nedenle cezaevine girip bir zaman sonra idam mahkumu hükmü yemiştir. Karakterimizin girdiği ceza evinde yapılan haksızlıklara karşı sessiz kalan suçluların kayıtsızlığına dayanamayıp sisteme başkaldırısını okuyoruz. Yazar kitapta zamanın siyasi sistemine eleştiri getirmekle kalmayıp, zulüm içinde olsa bile olaylara kayıtsız kalan halkın eleştirisini yapıp, özgürlük ve eğitimin önemini bizlere vurguluyor. Kitabın yazıldığı dönemi göze alırsak zamanın sosyal ve politik durumunu güzel özetlemiş akıcı kısa bir eserdi. İdam Mahkumunun Son Günü kitabını sevdiyseniz bu kitabı da okumanızı tavsiye ederim.
Claude Gueux
Claude GueuxVictor Hugo · Can Yayınları · 2022636 okunma
Bir Ülkede Özgürlük, Özgür Düşünce Ve Kokuşmuş Düzen
Evet! İşte buydu: Polis barikatı, aşılması gereken bir engel değil bir amaçtı. Polis, rejimi temsil ediyor, onu koruyordu. O aşağılık, sahtekâr ve bütün gençlerin nefret ettiği kokuşmuş düzenin simgesiydi. Ve gençler içlerindeki dürüstlük ve başkaldırı duygusuyla her dönemde bu düzene isyan ediyorlardı. '70'li, '80'li yıllarda aynı üniversitenin önünde yine polis barikatı aşılmak isteniyor ve yine coplar inip kalkıyordu. Ama o zaman öğrenciler sol sloganlar haykırıyorlardı: "Tek yol devrim! Kahrolsun oligarşi!" Düzene başkaldırmalarının yolu soldan geçiyordu. 90'lı yıllarda üniversitenin önü yine polis barikatlarıyla ve öğrencilerle doluydu, yine coplar çalışıyor, panzerler su sıkı yordu. Öğrenciler, "Kurdare Azadi!" ve "Biji serok Apo!" diye bağırıyorlardı. Boyunlarında kırmızı-yeşil-sarı fularlar ve ellerinde PKK'nın başı Abdullah Öcalan'ın Stalin bıyıklı posterleri vardı. 2000'li yıllarda ise aynı meydana başörtülü kızlar dolmuş ve polislerle çığlık çığlığa çatışmaya başlamışlardı. Panzerler üstlerine su sıkıyordu. Kısacası polis kıtaları ve öğrenciler her dönemde aynı oyunu sürdürüyorlardı, sadece sloganlar ve kılıklar değişiyordu. Değişmeyen şey ise bu kokuşmuş düzenden nefret eden gençlerin içlerindeki isyanı bir biçimde dışa vurma ve başkaldırı ihtiyacıydı.
Sayfa 273Kitabı okudu
724 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Tutunamayanlar Tutunamayanlar Tutunamayanlar Türk edebiyatının en önemli eserlerinden biri olan Tutunamayanlar'ı Berna Moran, " hem söyledikleri hem de söyleyiş biçimiyle bir başkaldırı" olarak niteler. Moran'a göre "Oğuz Atay'ın mizah gücü, duyarlılığı ve kullandığı teknik incelikler, Tutunamayanlar'ı büyük bir yeteneğin ürünü yapmış, yapıttaki bu yetkinlik Türk romanını çağdaş roman anlayışıyla aynı hizaya getirmiş ve ona çok şey kazandırmıştır." Küçük burjuva dünyasını zekice alaya alan Atay "saldırısını, tutunanların anlamayacağı, red edeceği türden bir romanla yapar." Tutunamayanlar, 1970 TRT Roman Ödülü'nü kazanmıştı.
Tutunamayanlar
TutunamayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202062,5bin okunma
124 syf.
·
Puan vermedi
yeni bitirdiğim harika bir kitapla geldim. doppler bir eleştiri. doppler bir başkaldırı. dopler bir farkındalık. doppler bir dönüşüm hikayesi. güzel de bir hikaye. ana karakterimiz Doppler -ki kendisine kahraman denmesini istemezdi- kendimizi gerçeğe kör ettiğimiz yalandan mutluluklardan çok sıkılır ve işini, aşını, eşini, çoluğunu-çocuğunu
Doppler
DopplerErlend Loe · Yapı Kredi Yayınları · 20199,6bin okunma
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.