Victor Hugo'nun Can Yayınları Kısa Klasikler serisinde yer alan, çok da bilinmeyen bir eserinden bahsedeceğim bugün sizlere. Böyle bir yazarın bu kadar güzel bir eseri nasıl bu kadar geri planda kalmış anlamış değilim. Bana göre çok kıymetli, hacmine göre de oldukça etkileyici bir eser.
Öncelikle daha önce sık sık belirttiğim gibi ben roman okumayı seven, onun dışındaki türleri okumaya çalışsam da romanlardan aldığım hazzı diğer türlerden pek alamayan bir okurum. Özellikle kısa kitaplarda hem karakterlerin detaylı analizlerini hem de konunun derinliğini yakalayamadığım için romanlar her zaman ilk tercihim oluyor. Fakat bu 45-50 sayfadan oluşan kısacık metin benim için oldukça anlamlı ve doyurucuydu. Çok derin, vurucu veya detaylı analizler içeren bir eser değil evet, fakat üzerinde düşünülmesi gereken, özellikle devleti yönetenlerin-karar vericilerin okuması ya da onlara hatırlatılması gerektiğine inandığım bir konunun değerlendirmesini içeriyor.
Kitap konu olarak zorlu şartlar altında hayata tutunmaya çalışan bir işçi üzerinden dönemin siyasi ve sosyal yapısı, adalet ve özgürlük kavramı, toplumun baskıcı ve ezici yönetime karşı tepkisiz kalışı, iyi yürekli ve düzgün karakterli bir insanın kendisine sunulan şartlar altında nasıl şiddete ve suça yönelebildiği ve eğitimin önemine dair etkileyici, eleştirel bir içeriğe sahip.
Eser kimi değerlendirmelerde Bir İdam Mahkûmun Son Günü kitabına benzetilirken bir yandan da Sefillerin ayak sesleri olarak nitelendiriliyor. Şu sıcak yaz günlerinde hem etkileyici hem de bir çırpıda okuyabileyim dediğiniz bir kitap arıyorsanız o kitap işte bu kitap
Şimdiden keyifli okumalar diliyorum