Kaçak Saraylı’nın Sözcüsü İbrahim Kalın da şöyle diyerek kesince ifade etti, iki gün önce:
“Anayasa değişikliğiyle bir cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi kuruluyor ve kararların hızlı bir şekilde alınması sağlanıyor. Devlet otoritesi bu sayede tek elde toplanıyor.”
Söylem, çok net, kesin ve açık, değil mi arkadaşlar? 16 Nisan’da Kaçak Saraylı Caligula galip gelirse, olacak nedir?
Aynen şu:
Devlet eşittir Tayyip.
Anayasa vs, kanun manun, yönetmelik, şu bu, eşittir Tayyip’in kafasına esen, Tayyip’in ağzından çıkan... Gerisi laf-ı güzaf. Yani, halk türkülerimizdeki doldurma mısralar gibi.
Bu doldurmaların da tamamı Tayyip’in diktatörlüğünü maskelemeye, gölgelemeye yönelik olacaktır.
Şunu da belirtmiş olalım:
Zaten 15 yıldan bu yana, Tayyip Türkiye’yi aynen böyle yönetiyor. Fiiliyatta olan, bire bir budur. Ortada Anayasa, yasa, Meclis, şu bu kalmamıştır gerçeklikte. Onların hepsi, boş birer görüntüden ibarettir.
İşte Tayyip’in de baş edemediği korkusu buradan kaynaklanmaktadır. O, yıktığı Laik Cumhuriyet’in ve onun dışında işlediği yüzlerce suçun vebalinden kurtulabilmek için, kendisini bu Başkanlık Anayasası yaveleriyle kanun kılıfı içine gizlemeye çabalamaktadır. Fakat, daha önce de defeatle söylediğimiz gibi, 16 Nisan’da sonuç ne olursa olsun, onun suçu sabittir. 16 Nisan’dan galibiyetle çıkmış olsa bile, asla hukuki bir kimlik edinemez. Diktatörlüğün hukuku olmaz günümüzde. Führerlik, Caligulalık, Tarihte kalmıştır ve de kalmalıdır.