Mondros Mütarekesi hükümleri gereğince Fransızlara teslim edilmiş olan Akbaş cephaneliğinde çok sayıda Rus tüfeği, mitralyözü, 5 bin sandık cephane vardı. Müttefikler bunları Rusya'da Bolşeviklere karşı savaş halinde bulunan Beyaz Ruslara vermek istiyorlardı. Bunu duyan bazı vatanseverler, özellikle "Balıkesir Heyet-i Merkeziyesi" üyelerinden Köprülülü Hamdi Bey, Akbaş cephaneliğini basarak silah ve cephaneyi kaçırmaya karar verdi. Bu sebeple Dramalı Rıza Bey adındaki çok fedakâr bir kişi ile iki arkadaşı, baskından bir hafta kadar önce, karşı kıyıya gönderildi. Rıza Bey'in görevi, cephanelik çevresinde gerekli incelemelerde bulunmak, telefon hatları ile cephaneliğe gelen yolları, kıyıda kayıkların yanaşabileceği yerleri, nöbetçilerin bulundukları mevkileri tayin ve tespit etmekti. Bu işler tamamlandıktan sonra Hamdi Bey, 26/27 1920 gecesi karşı tarafa geçmiş ve cephaneliği basmıştı. Baskın çok başarılı olmuş, cephaneliği korumakta olan Fransızlar yakalanmış, cephanelikteki silahların hepsi ve cephaneden bir kısmı, Fransız muhafızlarla birlikte, Anadolu kıyısına geçirilerek iç kısımlara yollanmış ve bundan sonra Fransızlar geri çevrilmişlerdi. Türk milletinin, sayıları bilinmeyecek kadar çok olan kahramanlık destanlarına, bu suretle bir yenisinin eklenmesi, Mustafa Kemal Paşa'yı çok duygulandırmış, olayın kahramanı Hamdi Bey'e teşekkürlerini bildirirken 61. Tümen Komutanı Kâzım (Özalp) Bey'i de aynı başarıdan dolayı tebrik etmişti. Fakat aynı olay İtilaf Devletlerini özellikle İngilizleri çok sinirlendirdi.