Bilimkurgu eserlerinin atası sayılabilecek bir eser. Çoğu bilimkurgu yazarı Biz kitabından etkilenerek yada örnek alarak bu türün gelişmesini sağlamış. Benim elimde kitaba başlamadan önce böyle bir bilgi vardı. Açıkçası bu bilgiyi öğrenince kitabın başlangıç seviyesi bir kitap olduğunu düşündüm. İlk örneklerden olması, yazıldığı dönem.... Gibi verilerim vardı elimde benimde böyle bir ön yargım oluştu. Bu ön yargım bir yere kadar doğru bir yerden sonra tamamen saf dışı kalıyor. Doğru olduğu kısım yazarın dilinin sade olması çok fazla karmaşa olmaması zaten yazar kitabı günlük şeklinde yazdığı için okunması daha kolay ve akıcı hale gelmiş. Yanıldığım kısım ise işlenen konu evet siyaset, tek devlet , diktatörlük, demokrasi ve birey yoksunluğu bunların hepsi var ama yazılan kurguda sorulan sorular yada dikkat çekilen yerler hala o kadar aynı ki insan kitabın yüz yıl önce değil daha yeni yazıldığını düşünebiliyor. Yani rafa kalkmış konuları değil hala bugün bile tartışılan konuları yüz yıl önce yazması ve insanı düşünmeye sevk etmesi bile kitabı bence okunmaya değer kılıyor.
Ayrıca kitabın yıllarca anadilinde basılmaması, yazarın politik sebeplerle sürgün edilmesi, hükümetler değişse bile yazarın üstünde ki baskı ve zulmün azalmayıp artması sonunda gönüllü sürgün olarak Paris'e gitmesi tabi ne kadar gönüllü denilebilirse. Tüm bunlar yazar bu kadar ne yazmış ki bunlar olmuş diye insanı düşündürüyor. Bence bu tarz siyaset, yönetimler, gelecek yönetim şekilleri gibi alanlarda merakı olan bilimkurgu severlerinin beğeneceğini düşünüyorum. İyi okumalar.