Hoşgeldin yeni yaşım (22)
🎂🎁🎈🎂🎉
Hoş geldin, yeni yaşım. Bugün, kalbimin derinliklerinde yankılanan duygularla dolup taşıyorum. Adım attığım her yeni adımda, geçmişimle olan bağlarım daha da güçleniyor ve içimdeki derinliklerdeki hislerim daha da belirginleşiyor. Yeni bir yolculuğa başlarken, içimdeki coşku ve endişe arasında sıkışıp kalmış gibiyim. Ancak biliyorum ki, bu yolculukta bana rehberlik eden en değerli hazinem, sevdiklerimin sıcaklığı ve desteği. İyi gelenleri kucaklarken, vedalarla yüzleşmek değişimin ve büyümenin kaçınılmaz bir parçası. Sevinçlerimle hüzünlerim arasında gidip gelirken, içimdeki çelişkilerle başa çıkmaya çalışıyorum. Ancak bu yeni yaş, bana derinliklerime dalmamı sağlayacak ve hayatın anlamını daha da derinden kavramama yardımcı olacak. Kendime ve yaşamın bana sunduklarına şükrediyorum.
Ah, popoma dokunmasının nedeni külot giyip, giymediğimi kontrol etmekti. Nedeni ne olursa olsun, fark etmezdi. Bacağını güvertenin korkuluğuna uzattı ve gökyüzü ışıltıyla aydınlanmaya başlarken, eli popomu okşamaya devam etti.
Başlarken..
.. sona eren, bundan böyle sadece birkaç cümleyle özetlenebilen ve hafızada, en ufak bir sarsıntıda dağılıp en ufak bir esintide uçup giden küllerden başka hiçbir iz bırakmayan bir hayat ne kadar da kısadır aslında.
.
Sayfa 9 - YKYKitabı okuyor
Savaş başlarken…
Güneş doğdu, düşmanımızdan hâlâ bir hareket yok! Onun da önümüzde ayakta olduğu ve sağa sola harekette bulunduğu anlaşıldı. Biz onun hücum etmesini beklemekteyiz, o da bizim hamlemizi beklemekte ve iki taraf birbirinin gözünün içine bakmaktaydı.
Sayfa 320
Başlarken ne kadar mutlu olursanız, bittiğinde elinizde o kadar üzüntü kalıyor.
Karıncanın Su İçtiği
Karıncanın Su İçtiği, Bir Ada Hikayesi serisinin ikinci kitabı. Adını Karadenizli balıkçıların deyiminden almıştır. Bu deyim kitaba başlarken ilk sayfada gözümüze ilişiyor. Benim yabancı olmadığım memleketimde de bolca kullanılan deyim şöyle, “Deniz o kadar durgun o kadar durgundu ki, karıncalar su içerdi.” Lozan anlaşması ile mübadele sonrası adaya bir çok karakter katılır. Tabi ki bu karakterler ile aşk, hüzün, mutluluk, üzüntü, korku, endişe gibi birçok duygu da.Karakterlerin ortak noktası ise hepsinin savaş yorgunu olması. Sevgili Yaşar Kemal her sayfasında savaşın izlerini, insanlığa masuma zararını keskin bir bıçak gibi kullandığı cümlelerle bize hissettiriyor. Kitapta çok hoşuma giden bir bölümde Fakiye Teycan’dan bahsediyor. Kuşların Sözcüsü olan Fakiye Teycan, bir masalcı, destancı. Büyük üstad Yaşar Kemal bu bölümde de kalemini harika şekilde konuşturuyor. Kitap öyle bir yerde bitti ki üçüncü kitaba hemen başlama isteği duyuyorsunuz. Yaşar Kemal’e ait okuduğum en güzel eserlerden biriydi.
İyi okumalar dilerim.. 
Karıncanın Su İçtiği 
Yaşar Kemal
“Öyle tutkuluydun ki hayata başlarken… Şimdiyse küçücük bir çiçek teselli ediyor seni… Aradaki o büyük boşluğun adı, Aşk olsa gerek…”
Cezmi Ersöz
Aklımdan kağıda süzülen cümleler..
Bir elimde sigara, diğer elimde kalem..
Önümde boş bir sayfa..
Cümleye başlarken..
"Hayaller gün batımı gibiydi"..
Erlond konseyi
"Teddy geldiğinde her şeyi açıklayacağım," dedi Venkat. "Elrond niye 'gizli buluşma' anlamına geliyor?" diye sordu Annie
"Anlık bir karar mı alacağız?" diye sordu Bruce Ng "Aynen öyle," dedi Venkat.
"Bunu nasıl bildin?" diye sordu Annie, ufaktan sinir olma başlarken,
"Erlond" dedi Bruce. Erlond'un konseyi. "Yüzüklerin Efendisi" 'nden. Tek yüzüğü yok etme kararı aldıkları toplantı.
Akıllı telefon kullanırken besmele ile başlamak, zamanı niyet ederek hareket etmek, interneti 24 saat açık tutmamak gerekir. Anı kaçırmayın, sabah güne başlarken ve akşam yatma zamanını Kur'an'ı Kerim'e ayırın.
Sayfa 108
Cumhuriyet döneminde bu değişmiş midir? Hayır. Yabancı okullar 1970 sonrası açılmaya başlarken bu kez Türk okulları ortaöğretim ve Üniversiteler yabancı dille eğitim sürecine girmiştir.
Sayfa 32Kitabı okuyor
