Bizde hemen her konuda istisnalar kaideleri geçmiş vaziyette. Doğru-yanlış, iyi-kötü, güzel-çirkin konusunda ölçü ve ölçütlerimiz karışmış durumda. Hak ölçülerinin sadece dedikodusunu yapıyoruz. Müslüman gibi düşünmüyor, anlamıyor, ölçmüyor, davranmıyoruz. İşte bu şekilde ahlakın gücü yerine gücün ahlakına, yani nefsin eğemenliğine tâbi olmaya başlıyoruz.
Çare aynı: Ahlak, kayıtsız-şartsız ahlak.
Sayfa 29 - Kötülerin Ahlakı - Savaş Ş. BARKÇİN