Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Vicdan insanları iyi ya da kötü diye ayıran şey. Yoksa ahlak, terbiye, şeref ve hatta onur gibi kavramlar yer ve zamana göre farklılık gösterebiliyor. Ama vicdan... Birine bunu yapabilmek için gerçekten vicdansız olmak gerekiyor."
Sayfa 139 - Titanic YayınlarıKitabı okudu
"Korkum yanlış bir şey yapıp, senin tekrar ve daha kötü sonuçlarla karşılaşman ki, o halinde daha kötüsü bir daha uyanmamaktır."
Sayfa 138 - Titanic YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Sonra gözümü açtığımda seni buldum başucumda, bir melek gibiydin." demek istemişti, ama susmuştu.
Sayfa 118 - Titanic YayınlarıKitabı okudu
Mecburdum. Kaybolan, yıkılan, yok olan gençliğimin, yıkılan hayallerimin, örselenen gururunun peşinden gitmek zorundayım. Hem kalmam hiçbir şeyi değiştirmeyecekti. Aksine kalırsam birçok şey büsbütün mahvolacak, geri dönülmez noktalara gelicekti. Belki de... hayır büyük olasılıkla ölecektim de...
Sayfa 93 - Titanic YayınlarıKitabı okudu
"Bak baştan söyleyeyim. Adını sanını bilmiyorum. Şu anda ameliyatta. Durumu biz bıraktığımızda oldukça kritikti. Zaten ambulansta getirirken de iki kez kalbi durdu. Tekrar çalışırdık. Senin anlayacağın atlatır mı bilemiyorum. Güneşin doğuşunu bile göremeyebilir." diye bir çırpıda özetleyiverdi durumu
Sayfa 30 - Titanic YayınlarıKitabı okudu
"Evet kızım. Bakacağız biz de. Adamın kimliğini bulamazsak şimdilik tek umudumuz ihbarcının bulunması. Bana bak, yazma sakın bunları. Bir aydınlatalım olayı toptan yazarsın hepsini."
Sayfa 28 - Titanic YayınlarıKitabı okudu
Reklam
#yenibirmacera
"Tutamıyoruz" dedi Kader Hemşire, dolu gözleri ve ağlamaklı ses tonuyla. "Tutamıyoruz komiserim. Sağlam kemik bulup sedyeye alamıyoruz. Yaralının kanaması da var. Bu halde hâlâ nefes alıyor olması mucizenin ötesinde. Öldürmeyen Allah öldürmüyor işte."
Sayfa 5 - Titanic YayınlarıKitabı okudu
Gelin görün ki devlet kurulma amacını unutmuştur. Kendisini kuranların mutluluğu değil, kendisinin devamı için hareket etmeye başlamıştır.
Murat onu anlamıştı. Anlaşmaları için aynı dili konuşmaları gerekmiyordu. Sevgiydi onların dili.