MÜSLÜMANLARA BEŞ VAKİT NAMAZ FARZDIR
Cebrail aleyhisselâm, Muhammed Mustafa sallallâhü aleyhi ve sellem Efendimiz Hazretlerine risâlet vazifesini tebliğ ettiği vakitte abdest aldı ve Peygamber Efendimize de aldırıp birlikte iki rekât namaz kılarak abdesti ve namazı öğretti. Peygamberimiz (s.a.v.) Hazretleri de peygamberliğini ilk tasdik etmiş olan muhtereme zevceleri Hatîcetü’l-Kübrâ
Davetiye
Ey Benito Musolini! Ey gayet yüce İtalyanlar başvekili muhterem Düce! Duydum ki, yelkenleri edip de fora Gelecekmiş orduların yeşil Bosfora. Buyursunlar.. Bizim için savaş düğündür; Din Arab'ın , hukuk sizin, Harp Türk'lüğündür. Açlar nasıl bir istekle koşarsa aşa Türk eri de öyle gider kanlı savaşa. Hem karadan , hem denizden ordular indir! Çarpışalım, en doğru söz süngülerindir! H. Nihal Atsız
Reklam
Ne tanıdık bir hikaye bu!!!
🤔Akıl hastanesinde bir hasta kendini tavana baş aşağı asarak "Ben ampul oldum" diyor ve kimse de onu indiremiyormuş... Konu; baş hekime intikal ettirilmiş... Başhekim; "Gidin ona elektrik kesildi, artık bir işe yaramazsın, in oradan diye ikna edin" talimatı vermiş... Bir süre sonra görevliler tekrar baş hekime gelmişler, "Efendim onu ikna ettik, inecek..." "Fakat, bu kez de etrafında toplananlar, karanlıkta kalacağız diye, indirmemize izin vermiyorlar."😂😂😂
423 DELİ
1960’lı yıllar... Elazığ akıl hastahanesinden personelin bir ihmali sonucu bütün deliler kaçar, Elazığ’ın cadde ve sokaklarına dağılırlar. Toplam 423 deli kaçmıştır. Mülki makamlar panikler, başhekime koşup “Doktor bey ne yapalım?” diye sorarlar. O zamanın ünlü doktoru Mutemet Bey hastahanenin başhekimidir. Mutemet Bey: “Bana bir düdük verin ve arkama yapışarak gelin.” der. Doktor önde birkaç personeli arkasında trencilik oynayarak bütün Elazığ’ı “çuf çuf” nidalarıyla dolaşırlar. Başhekimin tahmini tutmuştur, bütün deliler bu kuyruğa girer ve vagon olurlar. Lokomotif, yani başhekim Mutemet Bey yönünü hastahaneye çevirince tüm kaçan deliler hastahaneye geri dönmüş olur. Sorun çözüldüğü için mülki makamlar ve doktorlar, trencilik oynayıp hastahaneye döndükleri için de deliler hallerinden çok memnundur. Ancak esas sorun akşam yoklama yapıldığı zaman ortaya çıkar. Hastaneye trencilik oynayarak gelenlerin sayısı 612 kişidir!
Zalim darbeci cunta! / yaşasın zalimler için CEHENNEM!
Eski Cumhurbaşkanı Celal Bayar, eski Başbakan Adnan Menderes, eski Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu, eski Maliye Bakanı Hasan Polatkan'ın idam kararları oy birliğiyle alındı. Bayar hakkındaki idam kararı kararı, yaş haddi nedeniyle müebbet hapse çevrildi. 42 kilo kaybetmiştir Adnan MENDERES. 27 Mayıs cuntasının akıl almaz iftiralar ve linç kampanyası eşliğinde iktidardan ettiği Başbakan Menderes ile ilgili şok dosya açılıyor. Ele geçirilen belgeler, idamı öncesi Yassıada’da çeşitli işkencelere maruz bırakılan Menderes’in, milli irade düşmanları tarafından hücresinde dövüldüğünü ortaya koyuyor. BİR SUBAYIN RAPORLARI Askerlerin dövmesinden dolayı Menderes'in yüzünde oluşan morlukların Yassıada duruşmaları sırasında görülmesinden endişe eden cuntacılar, buna önlem almayı da ihmal etmemiş. İstihbaratçı Yarbay Aka, geçtiği durum raporlarından birinde 'Sabık Başvekil'in yüzündeki morlukların acilen kapatılacağını ve Menderes'in Yassıada duruşmalarına 'normal' şekilde yetiştirileceğini müjdeliyor. Aka, "Sabık Başvekilin yüzünde oluşan morluklar mahkeme süresince tedavi edilerek mahkemeye hazır vaziyette intikal edecektir. Saygılarımızla arz olunur efendim" diyor. HAP VER UYUT Yarbay Necip Aka'nın, Milli Birlik Komitesi'ne 17 Ekim'de gönderdiği bir rapor ise Başbakan Adnan Menderes'e yapılan işkencelerin dayaktan ibaret olmadığını gösteriyor. Menderes'in okuduğu dini kitaplara el konulurken, gazete ve dergilere ulaşması da engelleniyor.
Ben Adnan Menderes Yani Astığınız Adam
Ben Adnan Menderes Yani Astığınız Adam
CUMHURİYET'İN İLK YILLARI, ORDU- SIYASET
Yıl 1924, 27 Kasım günü Meclis’te Başvekil Fethi (Okyar) Bey hükümet programını okuyor. Söz alan Konya Mebusu Refik (Koraltan), Fethi Bey hükümetine desteğini anlatırken şöyle konuşur: “Hayat ve istiklalimizin kurtuluşu yolunda, yenileşme ve inkılap sahasında attığımız hakiki ve kuvvetli adımların koruyucusu olan kahraman ordumuz kendisi ile beraberdir...” Fethi Bey tekrar kürsüye gelir, Refik Bey’e desteği için teşekkür ederek şöyle konuşur: “Buyurdular ki; ‘ordu, Fethi Bey ile beraber olacaktır.’ Bunun düzeltilmesi lazımdır. Zaten hiç şüphem yoktur ki Refik Bey bunu kastî söylememiştir. Belki bir hata olarak söylemiştir. Ordu, millet ordusu, vatanın kahraman ve yüksek muhafızıdır. Bu vazifeyi daima ifa edecektir…” Fethi Bey şöyle devam eder: “Parti içinde ve Meclis içinde değişmelere maruz olan hükümet heyetinin şu veya bu üyesi ile beraber olacağını söylemek ordunun vazifesi haricinde olan bir şeyi orduya yüklemektir. Şüphem yoktur ki, Refik Beyefendi de bunu zühul olarak söylemişlerdir. Herhalde düzeltilmesi lazımdır.” (Zabıt Ceridesi, devre II, cilt 10, s. 401) Görüyor musunuz kaliteyi? Görüyor musunuz ‘devlet’ şuurunu?.. Fethi Bey siyasi tarihimizdeki fazilet abidesi şahsiyetlerden biridir. Refik Koraltan da özür dileyerek sözünü düzelmiştir. TAHA AKYOL
Reklam
160 öğeden 71 ile 80 arasındakiler gösteriliyor.