¶¶ Nâzım Hikmet, Doğu-Batı sentezi yapmaya kalkışmamış, bu yüzden de evrensel bir şiir yazmıştır. (...) Ben kendim için Nâzım Hikmet'i seçtim. Örnek olarak değil, yöntem ve güzergâh olarak... Ayrı menzillerde, ayrı konaklarda konaklayarak. Benim için modern Türk şiiri Nâzım Hikmet'le başlar. ¶¶
Sayfa 110 - Dünya Kitapları, Yayın Yönetmeni Feridun Andaç, Birinci Basım Nisan 2005Kitabı okudu
Dışsal olan için bilimsel yöntembilimi, içsel olan için ise dinsel yöntembilimi kullanacak. Ve "gizemcilik" güzel bir sözcük; tek bilim veya tek din, ya da nasıl adlandırırsan onun için kullanılabilir o. "Gizemcilik" güzel bir isim olacak. O zaman bilim dışarıdaki gizemi, din ise içerideki gizemi arayacak, böylece gizemciliğin iki kanadı olacaklar. "Gizemcilik" her ikisini de belirten sözcük olabilir. Gizemcilik her ikisinin sentezi olabilir. Ve bu sentezle birlikte kendiliğinden birçok sentez daha gerçekleşecektir. Örneğin eğer bilim ve din gizemcilikte buluşabiliyorlarsa, o zaman Doğu da Batı'yla, erkek de kadınla, şiir de düzyazıyla, mantık da aşkla buluşabilir ve buluşmalar katman katman gerçekleşmeye devam eder. Ve bu bir kez gerçekleştiğinde, çok daha mükemmel, çok daha bütün, çok daha dengeli bir insana kavuşmuş oluruz.
Reklam
Ne kadar da haklı...
Bu çağ , umumiyetle küçük solukların ve sabırsızlığın çağıdır. Koşmayı yürümeye tercih eden genç ,okuduğundan fazla yazmayı , düşündüğünden fazla hüküm vermeyi , aramaktan fazla bulmayı tercih ediyor.
Sayfa 101
Saadettin Ökten, eğer bir Doğu-Batı sentezi mümkünse, bunu kişiliğinde gerçekleştirebilmiş nadir Müslümanlardan biridir; sufiyane murakabelere dalarken de kendisidir, Mimar Sinan Üniversitesi’ndeki kürsüsünde öğrencilerine en son teknolojik gelişmeleri anlatırken de, dersem hakikati apaçık ifade etmiş olurum.
Sayfa 163Kitabı okudu
Anlamak her kurtuluş hamlesinin hareket noktasıdır.
Bizi Doğu ve Batı sentezi bir usulle yetiştirdiler.
Reklam
Farklı inançların yahut ahlak kavramının filozofça sentezi...
...Aynı zamanda umumi kanun olmasını isteyebileceğin düstura göre hareket et." "Öyle hareket et ki senin iradenin düsturu her zaman umumi kanun çıkarma yetkisinin prensibi olabilsin." Bu prensip en eski düşünürlerde de bulunabilir. Yedi bilgeden birisi olan Tales, (MÖ 624 senesinde doğmuş) en adaletli yaşamı tarzı nedir sorusuna, "diğer insanlarla takbih ettiğimiz şeyleri yapmamak" diye cevap vermiş. Mitileneli Pittakos ( keza yedi bilgeden biri), aynı fikri şöyle ifade etmiştir: Hemcinsinde takbih ettiğin şeyi kendin yapma." Cicero ise şöyle diyor: "Başkalarında tenkit ettiğin şeyden sen de çok kaçınmalısın." Takriben Hz. İsanın zamanında Filistinde yaşamış olan yahudi düşünüra Hillel, dinin özünü kısaca açıklamak isteyen bir putpereste şöyle cevap vermiştir: "kendine yapılmasını istemediğin bir şeyi kendin de yapma. İşte Tevrat; bunun dışında her şey sadece açıklamadır. " Çin'de Buda ve Pitagora'nın muasırı olan konfüçyüs de aynı şeyi diyor: "kendime yapılmasını istemediğim şeyi ben de başkasına yapmam." Bu prensibi en açık ifade eden Hz. İsa olmuştur:"insanların sizlere yapmasını istediğiniz her şeyi sizler de onlara yapınız." Katî buyruğun bu kısa tarihçesi gösteriyor ki, ahlakın bu esas prensibinin haddizatında bir tarihi yoktur. Değişen sadece ifade şeklidir, esas ise hep aynı kalır.
Mehmet Akif... Tam bir Doğu İslamlığının, Batı İslamlığının ve Merkez İslamlığının bir sentezi...
Sayfa 10 - DİRİLİŞ
105 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.