Protagoras, yetişkinlik yaşamını, kentlerde “edimsel yetenek ve daha geniş zihinsel kültür isteyenlere” para, karşılığı dersler vererek yaptığı sürekli bir öğretim turuyla geçirdi (Zeller, s. 1299).
Demokrasi adı verilen rejim, kölelik kurumunu kaldırmadı. Zengine, özgür kentliyi baskı altında tutmaksızın varlığından yararlanma olanağı kazandırmıştır kölelik.
Reklam
Ele almış olduğumuz Sokrates öncesi sistemler V. yüzyılın ikinci yarısında kuşkucu bir devinimle karşılaştı. Bu devinimde en önemli kişi, Sophistlerin başkanı Protagoras’tı.
İki kişi kurmuştur atomculuğu: 1. Leukippos, 2. Demokritos.
Atina Khschajarscha (Serhas) tarafından ele geçirilmiş ve Akropolis’teki tapınaklar ateşe verilip yıkılmıştı. Perikles kendini onların onarımına adadı.
Atina’nın büyüklüğü iki Pers savaşı (İ.Ö. 490 ve 480-479) sırasında başlar.
Reklam
Koca Empedokles Bu ateşli Can Atılıp Etna’ya Küle dönüştü.
Sonunda tanrı olduğunu kanıtlamak için Etna yanardağının kraterine atılarak ölmüş.
Efsanenin Empedokles için söyledikleri çoktur. Onun tansıklar (mucizeler) gösterdiği, ya da bazen büyüyle bazen de bilimsel bilgi yardımıyla tansık gibi görünen işler yaptığı var sayılmıştır. Rüzgârları denetleyebildiği söyleniyor.
Sicilya’nın güney kıyılarındaki Akragas kentinden olan Empedokles demokrat bir politikacı. Tanrı olduğunu ileri sürüyor.
Reklam
Pythagoras’ta örneğini gördüğümüz filosof, bilim adamı ve şarlatan karışımına eksiksiz olarak Empedokles’te rastlıyoruz.
“ Bulunmıyanı bilemezsin. Olanaksızdır bu. Dile de getiremezsin. Düşünülebilen ve olabilen aynıdır çünkü. ”
Parmenides öğretisi Doğa Üzerine adlı bir şiirde ortaya konulmuştur.
Parmenides’e tarih açısından önem kazandıran onun, Hegel’e kadar (Hegel dahil) uzanan metafizikçilerin çoğunda şu ya da bu biçimde rastladığımız bir metafizik kanıt bulmuş olmasıdır. Çok kez, mantığı onun bulduğu söylenir. Fakat gerçekte bulmuş olduğu sadece, mantık temeline dayanmış bir metafiziktir.
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.