“ Açıktır ki ameli hayat tefekkürü engellemektedir, öyle ki zahiri işlerle meşgul iken kişinin kendini ilahi tefekküre vermesi mümkün değildir. İkinci olarak, ameli hayatın ruhun içindeki tutkuları susturduğu ve yönlendirdiği düşünülebilir ki bu bakış açısından ameli hayat tefekkür hayatına yardımcı olmaktadır çünkü insanın içindeki tutkuların aşırılığı tefekkür hayatını engelleyebilir.”
Tasavvufu tek başına dinin esası kabul edenler, tasavvufu dinin temeli bilenler, şeriatı reddedenlerdir. Küfürdür nasipleri bu adamların... Bu adamların yaptıkları hokkabazlıktır zaten... Sahte velîlerin çoğu bunlardandır. Şeriatin tecviz etmediği, kabûl etmediği hiçbir kıymet makbul değil ve ölçülendirmediği, kucaklamadığı hiçbir hakikat mevcut değildir. Tasavvufa dinin esası diyenler Şeriate (Allah'ın emir ve yasaklarına) karşı gizlice omuz çevirenleri ki, en büyük yanılma içindedirler... " NFK
Reklam
226 syf.
6/10 puan verdi
NFK
Üstad gerçekten donanımlı bir Müslüman, okurken birikimine hayran kalmamak mümkün değil. Kitap konferans ses kayıtlarının düzenlenmesi ile oluşturulmuş ve 2 bölümden oluşuyor. 1. Bölümde bizlere batıyı tanıtıyor. Batının çıkmazlarını, felsefik ve ideolojik düşüncelerine yer verilmiş. 2. Bölümde ise İslam tasavvufu konuları ele alınmış.
Batı Tefekkürü ve İslam Tasavvufu
Batı Tefekkürü ve İslam TasavvufuNecip Fazıl Kısakürek · Büyük Doğu Yayınları · 19991,848 okunma
Üstad derler
Kayseri'deydik, Büyük Doğu teşkilatında... Bir adam getirdiler, «şununla iki kelime konuş!» dediler bana... Adam geldi. Elinde sigara, Ramazan günü... Anladım ne tip olduğunu... Hitap ettim-. «— Sigaranı at da öyle gel karşıma!» Gayet ucuz bir formülü vardır bu işin... Günün hemen bütün formülleri gibi... O da aynı şekilde cevap verdi: «— Allah'ın bildiğini kuldan niye saklıyayım?» Bu umumi formül... Devam ettim: «— Allah senin tenasül aletin olduğunu da biliyor. Niye saklıyorsun?» Bozuldu, kala kaldı, hiçbir şeye aklı eremedi. «— Senin bu susman mağlûp olman değildir. Şimdi seni mağlûp edeyim dedim; Allahın bilmediği bir şey olabilir mi?.. O her şeyi biliyor. Yalnız senin, Allah'ın bildiğini yalnız ondan af dileyerek ona tahsis etmen ve onun bildiği şeyi ortaya açıkça, hayâsızca dökmemeni gerektiren bir fakülteye malik olman lâzım... Sen bundan da mahrum bir bedbahtsın!..»
Hayâ ruhun vasfıdır. Utanmak... İlahi Hudut önünde nefsin hilelerinin ifade ettiği büyük cinayetin verdiği hicap hissi... Hayâ budur!.. Hayâdan makbul hiçbir şey yoktur! hayâsız insan gördüğünüz yerde bilin ki ondan hayır yoktur! hayasızlığın da türlü türlü tezahürleri vardır insan bir günah işlerken bile hayâ sahibi olup olmadığı bellidir
Veli dua ediyor,diyor ki: "-Allahım istiğfarlarımdan dahi sana istiğfar ederim!" Buyrun! Çünkü istiğfarda da samimiyet eksikliği var... "Ben bir daha yalan söylemeyeceğim beni affet!" Derken Allah'a en büyük yalanı söylüyoruz. Veli ise,böyle istiğfar ediyor. Görüyor musunuz dinimizin hazine tarafının hudutsuzluğunu...
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.