İranlı Cinayetinde Zindaşti Bağlantısı MASLAK SUİKASTI
29 Nisan 2017 İstanbul/ Maslak
İstanbul'da gökdelenlerin yükseldiği ve pek çok büyük şirketin yönetiminin olduğu Maslak'ta 29 Nisan 2017 akşamı lüks Mercedes otomobil, Ayazağa Caddesinde ilerliyordu. Otomobili birkaç dakika önce kendisine ait GEM TV Medya Grubu'nun ofisinden çıkan Saeed Karimian kullanıyordu. Türk dizilerinin
yapılmak istenene baksana! batı kültürü getirilecek, batılı olmayan bir toprak parçasında -o toprak parçasında yaşayan yerli çoğunluğun varlığı ve istemleri tümüyle kulak arkası edilerek!- yeni bir vatan edinmesine yardımcı olunacak.
Avrupa'yı Taklit Etmek
Yeryüzünde herhangi bir milletin tarihinde, sosyal nizamında ahlakında faydalı taraflar mevcutsa bunları almamız gereklidir. Bu durumda bize düşen, o milletin yükseliş sebeplerini büyük bir dikkat ve titizlikle incelemek ve bunlardan kendi bünyemize ve şartlarımıza uygun gördüklerimizi almaktır. Zira, böylesi şeyler tüm insanlığın ortak mirasıdır. Bunlara gereken değeri vermemek ve milliyetçilik taassubuyla bunları almakta tereddüt göstermek, koyu bir cehalettir. Lakin bu özleri bırakıp da, batılı milletleri kıyafet, yaşayış tarzı ve yeme-içme şekillerini, onları başarıya ulaştıran temel faktörler diye almaya kalkıştık mı, işte bu ancak ve ancak bizim geri zekalı, aptal ve düşüncesiz olduğumuza delalet eder! Aklı başında bir insan, Batı’nın hayatın tüm alanlarında kazandığı başarılarını ceket, pantolon, kıravat ve şapkasıyla elde ettiğine inanabilir mi? Veya, yemeğini bıçak ve çatalla yemesi mi ona bunca ilerlemeyi sağlamıştır? Yoksa Avrupa, makyaj takımlarıyla, ojesi ve manikürüyle mi bugünkü medeni ve teknik seviyeye ulaştı? Eğer durum böyle değilse, ki böyle olmadığı aşikardır ne diye bizdeki ileriler ve ıslahat lafazanları, özü bırakarak bu zahiri görüntülere koşarlar? Onlar Avrupadaki şu gözler alıcı güzelliğin ve akılları hayrete düşüren teknolojinin bir asır süren ciddi ve sürekli gayretlerin bir sonucu ve meyvesi olduğunu ve hangi millet olursa olsun yükselmek için Avrupa’nın yaptığı gibi durmadan, dinlenmeden, azim ve sabırla çalıştıktan sonra, gözler kamaştıran ve akıllar durduran bu medeniyet seviyesine ulaşabileceğini niçin anlamıyorlar?
Sayfa 219Kitabı okuyor
Eskiden yok ya bu kadar değil hoş görü dinimiz vs. Bence şöyle bence böyle bahanelerinden hakikati göremiyordum.
Açıkçası zulümleri alenen görmeye başladıktan sonra eğer bir israilli olsaydım beni soyumdan nefret ettiriyorsunuz diye her yerde protesto etmek isterdim.
Ki rahatsız olan yahudilerin sesleri, bazı Müslümanların sesinden daha berrak yayılabiliyor. Çünkü ortada olan şey Hak ile batıl savaşı.
Bu yüzden dikkat çeken sadece yahudi protestoları değil, niceleri İslam dinini seçerek Şehadet getirdi.
Rabbim hidayetine erdirdikten sonra kalplerimizi eğriltmesin.
Ses çıkarılmalı. Her yerde.
Bu platformda dahi ses çıkarılmalı ki zulüm eden ve destekleyen herkes, saklanacak ağaç bulamayıp kararmış kalbini ve paslanmış aklını oturup bir düşünmeli. Acaba yanlış yapan zulüm eden biz miyiz diye.
Ses çıkarıp şehit olan batılı gazeteciler kadar olmayışımıza da Rabbim acısın ve biz Müslümanları merhametiyle birleştirsin🍉
İnsan haklarını kişinin içinden geldiği kültürün değerleriyle değil de sözümona evrensel ama özünde Batılı Protestan bireyci düşünce ekseninde yorumladığımızda, o insanın iç dünyasını içinde yorulduğu -özümsediği kültürel matrisleri geçersiz kilmış oluruz. İnsan haysiyetini incitiriz.
Sayfa 153Kitabı okuyor
... Batılı insan kendini kafasında kurduğu kadar yüksek bir yere oturtmuş olmasaydı aniden o kadar derinlere düşmeyecekti.
Sayfa 231Kitabı okudu
Banu Avar: Yani Türk halkı, Mustafa Kemal'in ölümünden sonra bir yandan Hristiyan-Batı, diğer yandan da ümmet kültürü arasında gidip gelmeye başlamış, bir o yana bir bu yana çekiştirilmiştir. Anadolu ve Batıcı aydın arasındaki uçurum artmış, halkın şirazesi bozulmuştur. Buna rağmen ayakta, sapasağlam durması ilginçtir.
Peki nasıl sapasağlam durdu ayakta?
Duruyor... bu böyle bir millet. Bu kadar çok operasyona maruz kalmış bir ülkedeki insanların, şu gün gösterdikleri belli direçleri gösteremiyor olmaları gerekirdi fakat gösteriyorlar. Bu çok önemlidir. Bu milletin, Mustafa Kemal'in deyişiyle 'asil' bir millet olduğunun göstergesidir. Üzerinde her türlü oyun denenmiş, Batılı toplum mühendisleri seferber edilmiş, en hassas çizgileriyle oynanmış, birbirine düşman edilmeye çalışılmış, aç sefil bırakılmış bir halk, vatan ve millet söz konusu olduğunda tek yürek olmaktadır.
Sayfa 133Kitabı okuyor
Gerçekten Batılı, medeniyet ve uygarlığını Allah (c.c.)'ın kanunlarına uzak bir şekilde kurmuştu. Bunun içindir ki, ta ilk anından itibaren, ruh onda boğulup kaldı. Doğum oldu, fakat ruhsuz (cansız) bir ölü doğum! Hayattan yoksun olan bir madde, damarlarından kan akmıyor. Batı medeniyeti, beyni felçli bir doğum yaptı. Batılı insan sandı ki, bu felçliyi tedavi edebilir. Ancak zamanın geçmesine rağmen felç hastalığı tüm organlara yayıldı. Hemen her bölgede görev yapmama hali ortaya çıktı.
Sayfa 743Kitabı okuyor
Markhell ise şunları söylüyor: "Gerçekten Batı uygarlığı, geçirmekte olduğu gelişmenin bu son dönemlerinde âdeta vahşileşmiş ve yabanileşmiş bir duruma gelmiştir. Çünkü işi o derece azıtmıştır ki o, manevî olarak ne kadar değer ölçüsü varsa hepsini alaşağı etmiştir. Onun azgınlığı geçmiş insanların mirasına, mukaddes her şeye ve saygınlığı bulunan tüm değerlere saldırmaya kadar gidebilmiştir. Bunlarla da yetinmemiş, pençesini ta onun ciğerlerine kadar uzatıp onu oradan koparıp atmış ve paramparça bir hale getirmiştir. Bunları iki çenesinin arasına alıp öfke ve kin ile çiğnemiştir."
Aslında bu ruhî boşluk, Batılının hayatında meydana gelen bu hal, insanı kendisine yönelten yüce bir amacın olmaması, bir sıkıntı ve şiddet anında kendisine sığınılan bir ilahı da tümüyle inkara kalkışmaları, Batılı insanı çok acıklı bir sona vardırmıştır. Üzücü bir tutuma götürmüştür ki, bu, karamsarlığın, caniliğin ta kendisi olmuştur. İçten tamamen paramparça olmuş, sinirsel rahatsızlıklar ortaya çıkmış, stres alabildiğine yayılmıştır. Hayalinde ürettiği savaş baskılarının gelmesi, korku ve endişesi onu öyle bir duruma getirmiştir ki, artık Batılı insan hayattan kaçıp kendini tamamen alkole vermiştir.
Sayfa 734Kitabı okuyor