Buradaki çoğu kişinin aksine, ben kitaba bayıldım. Nora’nın bir şeyler yaşadıktan sonra kendi içindeki o değişimi, gelişimini görmek çok güzeldi.
Yazar Nora’nın kişisel gelişimini hikaye sırasında pürüzsüz şekilde anlatabilmiş. Aradaki iniş çıkışları, en sonunda dönüştüğü yeni kişiyi.
Bence kitapta anlatılan her insanın bir şekilde yaşadığı içsel bir gelişim süreci. Biz bunu Nora’nın gözünden okuyoruz sadece. Kim diyebilir ki “Ben bu hayatta hiç dibe batmadım.” Dibe batıyoruz; her şeyin bittiğini, sona geldiğimizi ve bir daha asla eskisi gibi olmayacağını düşünüyoruz. Sonra ne oluyor? Bir gün bakıyoruz ve sonu gelmiş. Yaşadıklarımız bizi daha güçlü biri haline getirmiş. Nora da bu içsel süreçten geçiyor kitap boyunca. Onun gelişim sürecini okumak oldukça keyifliydi.
Onun dışında, benim kafamda farklı hayatlar yaşadığım dünyalarım var. Aynı Nora’nın “Hayatım” kitapları gibi. Bu da Nora karakterini kendime yakın hissetmeme neden oldu.
Son olarak, ben yoldan geçen herhangi birinin bile hayatını düşünürüm. Acaba neler yaşadı diye. Her insanın bir kitap olduğuna inanırım. Hepimiz kendi kitabımızın ana karakteriyiz. Yazar da tam benim kafamdaki dünya gibi, Nora’nın hayatını bir kitap haline getirmiş. Bu, okurken biraz da yoldan geçen birinin hayatıyla ilgili kurgu yapıyormuşum gibi hissettirdi ve hoşuma gitti.
Benim önerdiğim bir kitap. Özellikle psikoloji seviyorsanız -kitap boyu yaşanan psikolojik süreçler hakkında düşünmek de keyifliydi- veya hayal dünyanız genişse, benim gibi insanların hikayelerini vs düşlüyorsanız okumanız gereken bir kitap.
Ben çok beğendim, iyi okumalar
Köşeye Kıstırmak diye bir çalışması daha var, ama kendisine ün kazandıran kitap bu. Ülkemizde ilk olarak Metis Yayınları çevirmiş üç ayrı kitapta, sonra Can Yayınlarından tek kitap