Kurtuluş Savaşından sonra Fransızlar ve diğer batılı ülkelere karşı savaşanların anlaşılmaz bir şekilde uğruna savaştıkları insanlar tarafından asılmış olmaları. Bu durumu protesto etmek için 50 yıl evine kapanıp bir kasaba da dünya çapında Gül Yetiştiren Adam. Bir taraftan da İstanbul gibi büyük şehirlerde pervasızca değişen sosyal yaşam, mutsuzluk, otel, banka, kumar.
Kitabın tarihi bir roman olması ve milletimizin hazin kaderini ifade etmesi açısından manidardır. Özgürlüklerini kazandıklarını zannettikleri bir anda arkalarında brütüs’lerin acımasız ihanetlerini siyasal devlet erki olarak gördüklerinde büyük bir hayal kırıklığı yaşanmış. Bu yüzden kitap bir taraftan neye uğradığını anlayamamış bir neslin trajedisini fısıldarken diğer taraftan da modern yaşamın cilalanmış yüzünü ortaya koymaktadır.