Betül

Adaletsizliğin, kötülüğün çirkefinden yükselen ahlaki görkemi fark etmek; kendinden uzaklaşarak çamurlu gözlerdeki zor fark edilen ve uzak güzelliği yakalamak; bütün o zayıflığın, irade zaafının ve ahlaksızlığın içinden, tüm o cehennemi vahşiliğin arasından yükselen gücü, hakikati ve yüce manevi donanımı görmek...
Reklam
Halbuki dünya öyle kurulmuş ki mutluluk için maddiyat gerekiyor
Tam otuz yıl saatim işlemiş ben durmuşum gökyüzünden habersiz uçurtma uçurmuşum.

Reader Follow Recommendations

See All
Tanrı’nın çılgın âşığı bir buseye feda eder hayatını
Betül

Betül

, started reading a book
Martin Eden
Martin EdenJack London
9/10 · 91.7k reads
Reklam
Putperestler diyecekler ki: ‘Allah dileseydi ne biz ortak koşardık ne de atalarımız. Hiçbir şeyde haram kılmazdık.’ Onlardan öncekiler de aynı şekilde (peygamberleri) yalanladılar en sonunda azabımızı tatlılar. De ki: yanınızda bize açıklayacaksınız bir bilgi var mı? Siz zandan başka bir şeye uymuyorsunuz ve siz sadece yalan söylüyorsunuz. De ki: Kesin delil, ancak Allah’ındır. Allah dileseydi elbette hepinizi doğru yola iletirdi. En’am 148 -149
Eğer biz onlara melekleri indirseydik, ölüler de onlarla konuşsaydı ve her şeyi toplayıp karşılarına getirseydik, Allah dilemedikçe yine de inanacak değillerdi; fakat çokları bunu bilmezler. En’am 111
152 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 5 days
Hayvan Çiftliği
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell
8.5/10 · 247.5k reads
Eğer sana kağıt üzerinde yazılmış bir kitap indirseydik de onlar elleriyle onu tutmuş olsalardı, yine de inkar ediciler: bu, apaçık büyüden başka bir şey değildir derlerdi. Muhammed´e (görebileceğimiz) bir melek indirilseydi ya! dediler. Eğer biz öyle bir melek indirseydik elbette iş bitirilmiş olur, artık kendilerine göz bile açtırılmazdı. Eğer peygamberi bir melek kılsaydık muhakkak ki onu insan sûretine sokar onları yine düşmekte oldukları kuşkuya düşürürdük. En’am 7-8-9
Dünyaya geldikten sonra yaşamamıza yetecek kadar yiyecek verirler; ayakta kalanlarımızı canı çıkana kadar çalıştırırlar; işlerine yaramaz duruma geldiğimizde de korkunç bir acımasızlıkla boğazlarlar.
Reklam
Yürürüm çünkü ölümdür yürünülmeyen yürürüm yürüyüşümdür yeryüzünün halleri kanla dolar pazuları tarladakinin hızar gürültüsü içinde türkülenir bir öteki gökleri göğsümden aşırtarak yürürüm yağlı kasketimin kıyısında nar çiçekleri.
anladım neden yorgunluk gülümserlik getiriyor insana hayatın bana başat bana avrat oluşunu öğrendim işçiler bunu kurşunlanarak öğrendi on beşinde bir arkadaş inancını savunurken yargıca anladı bulana durula akmakta olan şeyi
Yürüyorum azarlanıyorum fışkıran başaklarla iki bomba gibi taşıyorum koltuğumdaki bir çift somunu hurdahaş bir sancıyla geçiyorum badem çiçekleri altından gözlerim nemli değil. gözlerim namlu. Aynı Adam 1968
İlginçtir, tıpkı korkunun korkulan şeye yol açması gibi, zoraki bir niyet de zorla arzulanan şeyi olanaksız kılar.
Sayfa 136Kitabı okudu
604 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.