Aykut GALİ

Aykut GALİ
@baygali
Kişi kendisi yapar (kişi)-kendisi! Mahlas - Baygali 13.11 Nişanlandı
Neam insan, hayvan gibi yaşamamalıdır ve yaşamaz. Belki şeref-i insaniyete münasip bir kemal ile yaşamak gerektir.
Sayfa 113 - Neşriyat
Reklam
Canilik
Canilerin doymak bilmeyen kana susamış gibi kan görmek-öldürmek istekleri ve savaşın dünyaya getirdiği karanlıklar ruhumu yakıyordu...
Yorgunluk
Gönül divanımdaki yangınlar, anlayışsızlıkların bana bıraktığı duygusal yalnızlıklar..

Reader Follow Recommendations

See All
İfade-i Meram Büyük İslâm mütefekkiri, âlimi ve mücahidi olan Bedîüzzaman Said Nursî Hazretlerinin, "Risale-i Nur" namı altındaki külliyatı ile îfa ettiği muazzam hizmet-i Kur'aniye ve imaniyesini, yanlış tefsir ederek, hakikatı tahrif eden, bilerek veya bilmiyerek, uydurma fikir ve isnadlarda bulunan bazı gazeteler, dünyayı
Sayfa 5
وَيُنْكِرُ الْفَمُ طَعْمَ الْمَاءِ مِنْ سَقَمٍ düsturuyla gözlerindeki hastalıklarla bu hakikat güneşinin ziyasını görmezler ve dillerindeki marazla âb-ı hayat olan şu tatlı suyun lezzetini hissedip tatmazlar.
Sayfa 369Kitabı okudu
Reklam
Kur'aniyenin tebdiline çalışanların nihayet derecede belâhet ve hasaretlerine kat'î delâlet hem huruf-u Kur'aniye aynen kelimatı gibi kasdî bir intizam ve manidar bir vaziyete tabi olduğuna kat'î şehadet ettiğini aklı olan kabul etmeye ve kalbinde gözü olanları görmeye mecbur eder. Görmeyen kördür, kabul etmeyen kalpsizdir.
Sayfa 369Kitabı okudu
Efsaneler dökülüyor gülüşlerinde Kirpiklerin yüreğime batıyor Telaşlı bir kalabalığın ortasında Ayaküstü konuşuyoruz Nedimin nigehban nergisleri gibi Üstümüzde bütün nazarlar Çok utanıyorum Sitare
Acıya merhametini yitirene artık insan denilebilir miydi?
Ama umut yok olunca, herhangi bir şey umabilme umudu bile yitince, ortaya çıkan boşluğu doldurmak ve ayakta kalabilmek için insan düşlere, çocukça düşüncelere, olmayacak masallara sarılıyor.
Onbeşinci Söz'ün Zeyli [Yirmialtıncı Mektub'un Birinci Mebhası] بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ وَاِنْ مِنْ شَيْءٍ اِلَّا يُسَبِّحُ بِحَمْدِه۪ بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ وَاِمَّا يَنْزَغَنَّكَ مِنَ الشَّيْطَانِ نَزْغٌ فَاسْتَعِذْ بِاللّٰهِ اِنَّهُ هُوَ السَّم۪يعُ الْعَل۪يمُ Hüccetü'l-Kur'an aleş-şeytan ve hizbihi...
Sayfa 183
Reklam
"Ey hakareti içinde mağrur ve mütemerrid ve ey zaaf ve fakrı içinde serkeş ve muannid olan cin ve ins! Nasıl cesaret edersiniz ki isyanınızla öyle bir Sultan-ı Zîşan'ın evamirine karşı geliyorsunuz ki; yıldızlar, aylar, güneşler emirber neferleri gibi emirlerine itaat ederler. Hem tuğyanınızla öyle bir Hâkim-i Zülcelal'e karşı mübareze ediyorsunuz ki, öyle azametli mutî' askerleri var; faraza şeytanlarınız dayanabilseler, onları dağ gibi güllelerle recmedebilirler. Hem küfranınızla öyle bir Mâlik-i Zülcelal'in memleketinde isyan ediyorsunuz ki, ibadından ve cünudundan öyleleri var ki, değil sizin gibi küçücük âciz mahlukları, belki farz-ı muhal olarak dağ ve arz büyüklüğünde birer adüvv-ü kâfir olsaydınız, arz ve dağ büyüklüğünde yıldızları, ateşli demirleri, şüvazlı nühasları size atabilirler, sizi dağıtırlar. Hem öyle bir kanunu kırıyorsunuz ki, o kanun ile öyleler bağlıdır, eğer lüzum olsa, arzınızı yüzünüze çarpar. Gülleler gibi küreniz misillü yıldızları üstünüze yağdırabilirler."
Sayfa 181
Felsefenin hâlis bir tilmizi, bir firavundur. Fakat menfaati için en hasis şeye ibadet eden bir firavun-u zelildir. Her menfaatli şeyi kendine rab tanır. Hem o dinsiz şakird, mütemerrid ve muanniddir. Fakat bir lezzet için nihayet zilleti kabul eden miskin bir mütemerriddir. Şeytan gibi şahısların, bir menfaat-i hasise için ayağını öpmekle zillet gösterir denî bir muanniddir. Hem o dinsiz şakird, cebbar bir mağrurdur. Fakat kalbinde nokta-i istinad bulmadığı için zatında gayet acz ile âciz bir cebbar-ı hodfüruştur. Hem o şakird; menfaat-perest, hodendiştir ki gaye-i himmeti, nefis ve batnın ve fercin hevesatını tatmin ve menfaat-i şahsiyesini, bazı menfaat-i kavmiye içinde arayan dessas bir hodgâmdır.
Sayfa 349Kitabı okudu
Güzel gören, güzel düşünür. Güzel düşünen, hayatından lezzet alır.
Sayfa 119
Ben ruhumla yaşardım insanlar bedenleriyle. Anlamsızdık birbirimize ve bir o kadar da uzak.
229 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.