Keşke insan çok sevdiği bir şeyin tadını gizlice damağında bir yere hapsedebilse, dilini tam o noktaya değdirdiği her anda o tadı almak mümkün olsaydı.
Sayfa 29Kitabı okudu
"Eskiden diye başlayan cümleler kurmaya başlamamışız. Genciz. Şu dünyayı sevmeyecek kadar genciz. "
Sayfa 46Kitabı okudu
"Umut bu, alır gerçeğin ötesine götürür, yol kenarına atar adamı. "
Sayfa 27Kitabı okudu
Reader Follow Recommendations
"Birini bekleyenlerin tekilliğinden çok, kimseyi beklemeyenlerin yalnızlığı sinmişti üzerine. "
Sayfa 21Kitabı okudu
"Ortada bir sorun olduğu kesin, ama ben çözümü her şeyin kendiliğinden düzeleceği belirsiz bir zamana erteliyorum durmadan. "
Sayfa 67Kitabı okudu
Ya Rabb'i, cehennemi ahiretten kaldırdın da gönlüme mi attın?
Sayfa 39Kitabı okudu
Mutlak güven ve korkunç bir ölüm korkusu arasında gidip gelen bir sarkaç sallanıyordu beynimde. Sonraları onda da, o uzun yürüyüş boyunca, böyle bir sarkacın sallandığını anladım; o da beni öldürmek ile bana .lşık olmak arasında, her an değişen seçimler yapıyordu.
Sayfa 40Kitabı okudu
Başta da söylediğim gibi, ben bir süreliğine tadilata aldım zihnimi. Nalbur nalbur dolaşıyor, en iyi malzemeleri kovalıyorum. Daha uzun yıllar dayansın diye hiçbir masraftan kaçınmıyor, bütün birikimimi bu uğurda harcıyorum. Arkama dönüm şöyle bir bakıyorum da, aklımızdan başka kaybedecek neyimiz kaldı ki Osman?
Sayfa 113Kitabı okudu
Bana kalırsa beklemek dünyadaki en acımasız şey. İnsan beklerken asla tam olarak yaşayamıyor Osman.
Sayfa 89Kitabı okudu
Doğar doğmaz sahneye atılmışız, doğaçlama bir şekilde kendimiz olma rolünü oynamamız istenmiş. Kötü olansa şu, kimse elimize bir senaryo vermemiş Osman.
Sayfa 81 - İletişimKitabı okudu
Üstelik bu dönemde Venüs geriliyor, Merkür takla atıyor, Satürn de hulahop çeviriyormuş. Açılarına bir şeyler olmuş. O onun evine girmiş, öteki berikine transit geçmiş, bir şeyler bir şeyler... Yukarıda ne oluyor hiç anlamıyorum. Bu gezegenlerin ne bok yediği belli değil Osman, kozmik tuzaklara düşmeyelim, ben barışmak istiyorum.
Sayfa 17Kitabı okudu
İnsanoğlunun mutluluğa olduğu kadar felaketlere de ihtiyacı vardır.
Sayfa 270Kitabı okudu
Alçaklık bu! Bütün sahtekarlık da burada, dedi; gözleri kor gibi yanıyordu.- Hayat acıdır; hayat korkudur ve insanoğlu mutsuzdur. Bugün yalnızca acı ve korku var. İnsanoğlu hayatı seviyor, çünkü acıyı ve korkuyu seviyor. Buna da uygun yaşıyor. Acı ve korkuya karşılık olarak verilmiştir hayat; hep aldanılan yer burası. Bugünkü insan, o insan değil daha. Ama bir gün o yeni insan gelecek; yaşamakla yaşamamak arasında hiçbir fark görmeyen mutlu, gururlu, yeni insan.
Sayfa 143Kitabı okudu
Bir inancım, düşündüğüm bir şey varsa o beni ilgilendirir ... Bu yaptığınız aptallık. Kafamda çözümlediğim, sonuçlandırdığım konular üzerinde tartışmam ben. Tartışmak katlanabildiğim bir şey değildir. Hiçbir zaman da istemem ...
Sayfa 117Kitabı okudu
Mutlulukların en büyüğü, kendini feda etmekten duyulan mutluluktur.
Sayfa 83Kitabı okudu